Tek başına yeniden Suriye macerasına, pardon operasyonuna niyetlenen MHP ortaklı AK Parti iktidarı ve hükûmetinin bu operasyon ile iç siyasette kaybettiği oyları geri alma hesabı yaptığı iddia edilmekte.
Askerin bu nedenle yeniden Suriye'ye sürüldüğünü iddia eden ama geçmiş operasyonlar gibi bir taraftan da bu operasyonu onaylayan, diğer taraftan 'Bize katılın..' diyerek ülkeyi batırdığını belirttikleri mevcut iktidarın yerine iktidara talip olduğunu iddia eden aynı muhalefetin yeni söylemi de dikkat çekici.
CHP'nin başını çektiği muhalefet, 'Bize katılın..' söylemi ile HDP başta olmak üzere 6’lı masa dışında tuttuğu partileri kendisine mecbur olduğunu iddia eder gibi davranmakta.
Öte yandan işgalci Rusya'dan korkup, NATO'ya katılmak isteyen İsveç ve Finlandiya'nın başvurularını fırsat bilen ve bu durumu göçmenler gibi fırsata çevirmek isteyen iktidar da yeni bir Suriye masası kurmak için NATO’ya katılmak isteyenlere gereken 'evet' karşılığında Avrupa ve Amerika’dan masaya oturacakları arıyor.
Kürt sorunu olduğu belirtilen ülke içinde muhalefet ile iktidarın adeta danışıklı dövüşlü Suriye ve diğer sınır ötesi operasyon hesapları yapa dururlarken, Ortadoğu ve Arap yarım adasında da başka yeni masaların kurulduğunu görüyor, gözlemliyoruz.
Başta Türkiye'nin satacağı İHA ve SİHA'ları alıp, kendisiyle savaşa kalkışan Ukrayna işgalcisi Rusya'nın yanına aldığı İran ve Çin'in yanı sıra paralı askerlerle Suriye devletinin dünyaca tanınan resmi yönetiminin ordusuyla kurduğu masaya bölgede hep olan Çin'in de izleyip, destek verdiği bilinmekte.
Öte yandan ise bölgede hep olan ve Amerika’nın bölgedeki gayri resmi ordusu olarak adlandırılan Halk Savunma Birlikleri (YPG) diğer adıyla SDG'ye tam destek veren Biden ve yandaşlarının kurduğu masa var..
Ve aynı ABD'nin Suriye'den asker çekerken bölgedeki yandaş örgütlere yani Türkiye'nin tepkisi üzerine adını SDG yaptığı iddia edilen bölgedeki Esat muhalifi olanlarla ve düşman gördüğü Işid dahil birçok örgüt ve yine Arap aşiretleriyle ayrı bir masa kurmuş, leş yiyen çakal misali bekler gibi..
Erdoğan'ın önce 'Kardeşim Esad', sonra 'Esed' dediği Suriye devleti ve iktidarınca terörist ilan edilen ve PKK gibi ülkeyi bölmeye çalıştığını iddia ettiği ve Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (TÖSO) ve bölgedeki yok denecek kadar az olan Türkmenlerle kurduğu masa ile sınır ötesinde hem de başka bir ülke toprağında kurduğu masada yeni hesaplar yapadursun, Irak'taki bölgesel Kürt gücü olan Peşmerge yani bir dönem 'Türkiye'ye bir kedi bile teslim etmeyiz' diyen diyen Barzani'yle de gizli ve ince hesaplar yaptığı iddia edilip, kurduğu masaya oyuncu aradığı da belirtilmekte.
Evet, masaların kurulduğu, 'bize katılın' denilerek yeni oyuncuların arandığı ülkede ve Arap coğrafyası siyah kanlı Ortadoğu'da kimin kazacağını merak edip heyecanla beklerken benim şahsi bir korkum var.
O korkuda, yasadışı masaların kurulup, yapılan karartma ile gece yarılarında sabahlara kadar kumar oynatılan gizli kumarhanelerini aniden basan asayiş polisi gibi; Birleşmiş Milletlerin Özal dönemindeki Irakta benzeri bir bölgeye çıkartma yapıp, yine Irak'taki gibi bölgesel bir alan ilan edip yeni bir levha dikerek, zaten üçe bölünmüş olan Suriye'yi resmi olarak parçalayıp, küçük bir gayri resmî devlet; pardon bölgesel yönetim parçası daha oluşturmasıdır...
Bu korkum ve düşüncemi 'haydi oradan sende kafanda bir masa olusturmuşsun' deyip, reddetmeden önce adım adım işleyen ve adına BOB denen piyasaya ve çevresinde öbeklenmişlere bakın derim..
