banner27

banner28

banner26

07.01.2023, 11:04

Kendini hatırlamak ve kendini unutmak isteyenler

Yaptığı işte ve yaşadığı hayatta kendini bulan insan işini severek yapar ve başarılı olur. Keyifle yaşar, çalışır, ömrünü geçirir ve kendini de “ah vah” çekmeden geliştirir. Zira gelişmek onun için bir zahmet ve zorunluluk değildir. Çünkü sevdiği işi yapıyor, sevdiği mekânlarda, sevdiği insanlarla, sevdiği yaşamı sürdürüyordur.

Böyle insanların etrafa ilgisi daha azdır. Çünkü kendi yaşam çemberinde kendini avutacak iklim fazlasıyla vardır.

Bu insanlar kaldırımda yürürken özgüvenle yürürler. Bakışlarıyla “ben bu işi biliyorum” derler ve etraflarında cereyan eden olmamış hayatlara anlam veremez, o hayatların neden bir tarafı eksiktir sorusunu sormazlar. Sorsalar da cevapları ekseriyetle yanlış olacaktır. Bu hayatlara dair ilgileri olmadığından bilgileri de pekâlâ yüzeyseldir.

Bu insanlar bir süre sonra belirli bir tekdüzelik içerisine hapsolurlar ki, bu hapislik durumu tedricen oluştuğu için fark edilmez ve tedbir alınamadığından genelde rutinler rutinlere eklene eklene monoton bir hayata dönüşür. Hatta nur topu gibi bir “monoton hayatları” olur bu insanların.

Bu tür insanlar yaş kemale erince bu monotonluktan kurtulmak için daha önce merak etmedikleri hayatların kupürlerini toplamaya, daha önce ilgi ve ihtiyaç duymadıkları aşağı mahallenin insanlarına ilgi duymaya başlarlar. Bir turistin bir beldedeki insanlara olan samimiyeti kadar bir mesafeden başka hayatlara, olmamış hayatlara, amatör yenilgilerin kabuk bağlattığı hayatlara, müzmin fakirliklerin mecbur bıraktığı zorlu yaşamlara, fantezide kalan bir sığlıkta da olsa ilgi duymaya başlarlar.

Kamyoncu lokantasında saç kavurma yemek, şehrin banliyösünde bir kokoreççi keşfetmek, “spa”dan sıkılıp geleneksel hamama gitmek falan bunlar işin görünen gündelik kısmıdır. Asıl ilgileri insana dair bir ilgidir ki daha önce görmedikleri ilgileri daha önce fark etmedikleri sadelikleri tek tek gözlemler ve iç geçirirler.

Bütün bunlar her şeyin düzenli olduğu bir hayatın doğallığını kaybedişi sonrası tekrar hatırlanmak isteyişidir.

Bazı insanlar da gırtlaklarını sıkan zorlu yaşamdan, sevmediği işleri yapmaktan, sevmediği kadınlarla ya da erkeklerle kurdukları hayattan çıkmak isterler. Fakat zaman ilişkileri kemikleştirdiği için ve imkânsızlıklar hatta zorunluluklar ve dahi sorumluluklar radikal kararlar alıp masayı devirmeyi engellediği için kanıksanmışlıklar hayatın iskele direği yapılıp demirbaşa kaydedildiği için, belli bir zaman sonra onlar da aynı birinci gruptaki “tuzukurular”ın yaptığının tam aksini yaparlar.

Bayramda tatile giderler, çocuklarına modern isimler koyarlar, lüks mekânlarda kahve içerler ve bunları fotoğraflarla belgelerler. Bunlar da tıpkı birinci grubun sonradan oluşan ilgilerinin gündelik görünen kısımları gibidir, bunların da asıl ilgileri insana dairdir. Yaşamadıkları bir konforlu hayatın sembolleri etrafında döner dururlar. Bütün bu öteki mahalle gezilerinden döndüklerinde onları bekleyen sevmedikleri işleri ait olmadıkları yaşamları unutmak isterler.

Sınıf atlamak için ne nakit ne de vakit uygundur, zira ne paraları vardır ne de ömürleri müsaade verir böyle bir şeye. Onlar da yüzeysel bir ilgiyle bir turistin bir beldeye geldiğinde oradaki yaşamla olan ilgisi, bilgisi nispetinde bir bağ kurarlar, kalmak için değil bir süreliğine kendilerini unutmak için uğradıkları yerlere.

Sınıf atlayamasalar da sınıf atladığını düşündükleri insanların yaşamlarına ait yerlere, eşyalara, rabıtalara ilgi duyup, sahip olup arzularını tatmin eder, kendilerini unutmak isterler. Sevilmeyen hayatlar unutulmalıdır çünkü ve bu sağlıklı bir tedbiridir insan bünyesinin.

Sonuç itibarıyla kendini hatırlamak isteyenlerin aşağı mahalle ilgileri de ziyaretleri kadar, kendilerini unutmak isteyenlerin yukarı mahalle ziyaretleri de ilgileri kadardır.

İki mahalle de bir yayığın içindeki süt kaymağının bir o tarafa bir bu tarafa çalkalana çalkalana tereyağı olması gibi illaki bir oluşum vücuda getirir toplumda. Hangi tarafın tamama erip tereyağı olacağı, hangi tarafın peynir altı suyu olacağını da akış belirler.

Çünkü iyi ya da kötü yoktur; farklılıklar vardır ve bir terkip söz konusudur.

“Söz ehli muska yazar,

Yazı ehli reçete

Söz ehli mendil taşır

Yazı ehli peçete.”

Yorumlar (2)
ÇAĞATAY BİLGE 3 ay önce
Çok güzel anlatmışsın
İnan özcan 3 ay önce
Teşekkür ederim
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 27 57
2. Eyüpspor 26 53
3. Sakaryaspor 27 49
4. Pendikspor 26 47
5. Keçiörengücü 27 47
6. Rizespor 25 46
7. Bodrumspor 27 42
8. Manisa FK 26 42
9. Boluspor 26 41
10. Bandırmaspor 26 40
11. Göztepe 26 38
12. Tuzlaspor 27 28
13. Erzurumspor 26 25
14. Altay 27 25
15. Adanaspor 27 25
16. Altınordu 26 20
17. Gençlerbirliği 26 18
18. Denizlispor 27 17
19. Yeni Malatyaspor 27 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13