Bizi beğenmiyor musun Sinan Oğan? 

ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Sinan Oğan, geçen ayın 25’inde TRT’nin, RTÜK’ün ve Demirören Haber Ajansı’nın tabiri caiz ise kapısına dayandı. 

“Erdoğan’ın memuru değilsiniz” dediği başta TRT olmak üzere söz konusu kuruluş yetkililerini kendilerine ambargo uygulamakla isnat etti. 

“YSK’nın ilan ettiği Sinan Onay’ı adaydan saymıyor musunuz?” diyen Sinan Oğan, RTÜK’e gerekirse önünde megafonla dolaşarak görevini hatırlatacağını, TRT’nin muhabirlerinin mikrofon tutarken zorlandıklarını, Demiröen Haber Ajansı çalışanlarını ise ilk kez gördüğünü söyledi.

Sayın Sinan Oğan’ı, söz konusu açıklamasından önce de, sonra da yayınımıza davet ettik. “Biz size medya ambargosu uygulamıyoruz, gelin özgürce kendinizi ifade edin.” çağrısında bulunduk. 

Cumhurbaşkanı adayıdır, yoğundur, lafımız yok. Ancak medya grubundan başka kanallara ve YouTube yayınlarına bağlandığına dair afişlerini sık sık gördüğümüze göre, demek ki Sayın Oğan’ın bizim gibi henüz emekleyen küçük medya gruplarına vakti yok. Ya da en açık tabiriyle bizi beğenmiyor. 

Sayın Sinan Oğan, Bülten TV olarak 16 ilden haber akışı sağlayan bir internet haber sitesi ve devlete vergisini veren RTÜK lisanslı bir web TV’miz var. 

O, 16 il arasında memleketiniz Iğdır da yer alıyor. 

Hoş, memleketinizdeki medya kuruluşları da kendilerine pek pas vermediğinizi ifade ediyor ama birilerine medya ambargosu isnadında bulunurken,

1. Başkalarının size medya ambargosu uyguladıklarını söylemeniz ne kadar hakkaniyetli? 
2. Fillere karşı çıktığınızı söylerken, siz de çimenleri ezmiş olmuyor musunuz?

Elbet bu seçim de geçecek, sizin devriniz de bitecek. Ama şimdi beğenmeyip yüzüne bakmadığınız kuruluşlar ve o kuruluşlardaki gazeteciler size göre daha baki kalacak ve hatta bir gün koşa koşa kapılarına dayandıklarınızın yerine geçecek. 

Ne demişler; mahallendeki bakkalın yüzüne bakmaz markete gidersen, veresiyeye ihtiyacın olduğu zaman gidecek bakkal bulamazsın. 

Sizin nezdinizde, bizleri beğenmeyenlere çağrımdır…

-    Çok rica ediyoruz; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve 24 Temmuz Basın Bayramı gibi günlerde, danışmanlarınızın kopyala yapıştır ile oluşturduğu metinlerde, yerel basının demokrasinin gelişmesine katkılarına dair sözleri okurken daha dikkatli okuyup üzerine düşününüz. 

-    Bugün Türkiye’de medyada tekelleşme varsa, sorumluluğun tamamının sermaye sahiplerinde değil, sizlerde de olduğunu kabul ediniz.

-    Davetine icabet etmediklerinizi ve etmeyeceklerinizi ‘Nasıl olsa elimizin altındalar’ düşüncesi ile hareket edip basın gruplarına almayınız. 

-    Haydi yaptınız, bari göstere göstere yapmayınız.

-    İş bizi beğenmemeye kaldı ise siyasetçilerde gazetecilere göre daha çok beğenilmeyecek malzemesi olduğunu hatırınızdan çıkarmayınız. 
 

Yazarın Diğer Yazıları