10 Ekim ya da Muharrem 680’de meydana gelen olaylarda, Emevi Halifesi 1. Yezid, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin kendisine biat etmesini istedi. Ancak Hz. Hüseyin kendisine biat etmeyip ailesi ve çevresiyle birlikte Mekke’ye doğru yola çıkmaya karar verdi.

Kerbela Olayları, Irak'ın Kufe kenti yakınlarındaki Kerbela Çölü'nde meydana geldi. Olaya Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad da karıştı. Vali Ziyad da Hz. Hüseyin’den Yezid’e biat etmesini, etmediği takdirde  hareket ettiği çölde suyla bağlantısının kesilmesini emretti.

Hz. Hüseyin ve beraberindekiler biatı hiçbir şekilde kabul etmeyince, Yezid ve ordusu orantısız güç kullanarak kendilerine saldırıda bulundu. Bu olayda Hz. Hüseyin ve 72 kişi şehit oldu.

Muharrem ayı içerisine gelen bu acılı günlerde İslâm alemi, bin 382 yıldır o acılı günlerin hatırasına 3 gün süren oruç tutmaktadır. Muharrem orucunun bitişinde, ‘aşure’ adı verilen bir tür tatlı yapılmakta ve oruç ibadeti sonlandırılmaktadır.

Öte yandan, Alevi inancına mensup kişilerce, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin Kerbela’da susuz bırakılmasının hatırlanmasına dair başka ritüeller de uygulanmaktadır. Bunlardan biri, Demenanlı ve Koçgiri aşiretlerinin yaşadığı bölgelerde uygulanan ‘Mezar Törenleri’nde göze çarpmaktadır.

KERBELA’DAKİ SUSUZLUĞU MEZAR TÖRENLERİ İLE YAŞATIYORLAR

Tunceli, Kayseri (Sarız ilçesi ve çevresi) ve Bergama’nın bazı köylerinde sürdürülen Mezar Törenleri ritüellerinde, köylerde ayrı ayrı törenler düzenlenmektedir. Bu törenler her köyde ayrı ayrı gerçekleştirilmekte, köylüler mezarlık alanına giderken yanlarında şekerli gıdalar götürmektedir. Mezar başında her aile kendi ataları başında ağıt yakıp dua ettikten sonra toplu dua edilmekte, mezarlıktan çıkana kadar da, Kerbela’da Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin susuzluğunu hatırlamak için su tüketilmemektedir. Ardından şekerli gıdaların ikramı yapılmakta ve böylece susuzluk hissiyatının artırılması sağlanmaktadır. Köylüler mezarlıktan sonra köy odasına gidene kadar su içmez. Burada toplu yenen yemekle kısa süreli oruç açılır. Mezar törenleri günümüzde her ne kadar, modern hayata uyum sağlamış olsa da, bu iki aşiretin yaşadığı yerlerde devam ettirilmeye çalışılmaktadır.