Fakir Yılmaz

Uçağın kuyruğunda dönmek...

Fakir Yılmaz

Doğdukları topraklarda doymayan, doymak için yurtdışına giden gurbetçilerimizin tek hayalleri bir tarla ve ev  parasıyla geri dönmek...

Aynı hayalle Almanya’ya giden Göleli gurbetçi kadının ne yazık ki bugün cenazesi geldi vatanına. Bu haberi yazarken yine Göleli olan bir iş insanının da Bursa'da hayata göz yumduğunu hatırladım...

'Hayatın gerçeklerinden biri olan ölüm. Bir gurbetçimiz uçağın kuyruğunda vatan topraklarına ebedi dönüş yaptı.' satıları ile bir ölüm haberini daha vermeye hazırlanırken Ardahan/Göleli olduğunu öğrendiğim iş insanını da, Almanya'dan cenazesi gelen o kadın gibi tanımadığımı fark ettim.

Peki bu normal mi? Hem Ardahanlı, hem de 35 yıllık gazeteci olarak bu iki insanı tanımamam normal mi?

Tabii ki normal ama bu iki ölüm haberini aldıktan sonra bana “ Vay be...” dedirtmesinin anormal bir yönü de var...

İnsan biraz düşününce unuttum sandığı her şeyi yeniden anımsar.

“Ardahan Göleli  iş insanı Bursa’da hayatını kaybetti” başlıklı haberi okuduktan sadece bir süre sonra tanımadığımız sandığım o insanı aslında tanıdığımı fark ettim.

Çünkü bu iş insanının ben Göle'nin ilk günlük gazetesi, Göle Gözlem gazetesini çıkardığım yıllarda, memleketi Göle'ye gelip annesinin adına bir okul yaptırdığı sırada matbaama gelmesi ve tanışmamız üzerine hatırlıyorum. Böylelikle memleketine yaptırdığı okulu da haberleştirmiştik.

Ölüm haberi üzerine, aynı iş insanının zenginleştikten sonra sanki elindeki parayı alacakmışız gibi memleketi Göle'ye, Göleliye, Ardahanlıya değil de memleketin 4’üncü büyüklükte sanayi kenti olan Bursa'ya yatırım yaptığını öğreniyorum.

Doymak için Almanya'ya gidip, doyduktan sonra memleketini unutan ama ölünce de bindirildiği uçağın kuyruğunda o unuttuğu topraklara gömülmek için tabuta konulmuş cenazesi memlekete getirilen o Göleli, Posoflu, Hanaklı, Damalllı, ÇIldırlı, Hoçvanlı, Gorvengli yani Ardahanlı kadın ve erkekler gibi Bursa'da doyup, memlekete bir daha dönmeyen o iş insanı da ölmüştü, hem de o kadın gibi memleketine değil, doğduğu yerden kilo metrelerce uzakta olan topraklara verilip, yanında hiç bir şey götüremeden...

Allah rahmet eylesin demekten başka bir şey yapamadığımız bu iki ölümün hatırlattığı bir şey daha var ki, o da giderken geride bir şey bırakmanın önemidir…

Yazarın Diğer Yazıları