İrfan Haras

Stresin yaşam üzerindeki etkisi

İrfan Haras

İnsanların meşguliyetlerinin artması, iş hayatının getirdiği sorunlar, ilişkilerde yaşanan sorunlar, ekonomik sıkıntılar, savaşlar, göçler gibi birçok neden stresli bir yaşamı kaçınılmaz hale getirmektedir.

Stresin birey ve toplum üzerinde ne kadar zararlı olduğunu hepimiz çevremizde yaşananlardan görebiliyoruz. Kaygı psikolojik sağlığın yanı sıra fiziksel sağlığı da olumsuz etkilemektedir. Stresten çevreye yayılan negatif elektrik, baş ve mide ağrıları verilecek en basit örnekler olacaktır.

Aslında kaygıda sevinç gibi bir duygu halidir, hatta bizi bazı tehlikelere karşı korur ancak kaygı durumunun bizim üzerimizdeki etkisini doğru kontrol etmemiz gerekir, günlük hayatımızı olumsuz etkileyecek, çevremize ve kendimize zarar verecek düzeyde yaşanırsa o zaman tehlikeli hale gelir, yoksa yüzme bilmeyen birisinin boğulma kaygısı yaşayıp suya girmemesi ve temkinli olması elbette ki olumlu bir duygu çeşididir.

O zaman kaygının ölçülü olması her şeyde olduğu gibi aşırı olması insan hayatı üzerinde olumsuz etkiye neden olacaktır.

Peki bu duyguyu olumsuzdan olumluya dönüştürmek için neler yapılmalıdır?

Şair Necatigil’in söylemi ile “Çaresizseniz çare sizsiniz” yani varsa bir sorun bu sorunun çözüm anahtarı da yine sizlersiniz…

OLUMLU DÜŞÜNMEK

Bazı insanlar vardır dünya sürekli başlarına yıkılmışçasına bir ruh hali yaşarlar, her şeyin olumsuzluğunu görür, bardağın dolu tarafını görmezler.

Bütün aksiliklerin kendilerini bulduklarını, mutlu olacak hiçbir şeyin olmadıklarını düşünürler, bu düşünceye sahip kişilerin stresiz bir yaşamlarının olması mümkün değil.

Bakış açımızın değişmesi, çevremizde karşılaştığımız olumlu şeyleri görmemiz, küçük şeylerle mutlu olmamız gerekir. Karşılaştığımız sorunları değil olumlu şeyleri hatırlamamız gerekiyor.

Sabah uyandığımızda yine bir gün değil yeni bir gün diyebilmeli, aynaya bakıp gülümseyerek günaydın diyebilmeliyiz.

Yine işe gideceğim yerine çok şükür gideceğim bir işim var demeli, çevremizdeki insanlardan kaçmadan, selam vereceğiniz, konuşabileceğiniz insanların olduğu, hatta bunları gören gözlerinizin, konuşabilecek yetinizin, işe gidecek bedensel sağlığınızın olduğunu düşünmelisiniz.

Haydi o zaman bütün olumsuz düşünceleri çöpe atıp olumlu düşüncelerle yaşama devam diyelim.

PLAN YAPMAK

Michael De Montaigne’nin  “Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgardan hayır gelmez” sözünde olduğu gibi, plansız yapılan şeylerin çoğunda aksaklıklar yaşanır, bu aksaklıklar stresli bir yaşamın tetikleyicisi olur.

Gün içerisinde ne yapacağınızın planlanması zamanın verimli geçmesini, enerjinin verimli kullanılmasını, yorgunluğun azalmasını, kendimize olan güvenin artmasını sağlar, böylelikle mutlu ve stresten uzak bir hayat yaşamamızı sağlamış olur.

SPOR YAPMAK

Fiziksel aktivitelerin mutluluk hormonlarının salgılanmasına ve dolayısıyla ruh sağlığını olumlu etkilediği bilimsel araştırmalarla ispatlanmıştır. Spor kişinin kendini, kendine verdiği değeri ve benlik saygısını artırmaktadır. Spor kişiler arasında etkileşim ve iletişimi sağlamakta ve işbirliğini artırmaktadır.

BESLENME

Stresi tetikleyecek yiyecek ve içeceklerden durmayı öğrenmemiz gerekmektedir. Kafein oranını düşürmeli, bol su tüketip, sağlıklı meyve ve sebze tüketmeli, doktor tavsiyesi ile bitki çayları tüketmeliyiz. Özellikle akşam hafif yiyecekler tercih edilmeli, ağır, yağlı yiyeceklerden uzak durmalıyız.

UYKU DÜZENİ

Stresin en önemli kaynaklarından biri uykusuzluktur. Doğru uyku rutinleri belirlenmeli uyku düzeninin az stresli ve daha mutlu bir hayat için vazgeçilmez olduğunu unutmayın. Geç saatte yatıp geç saatte uyanmanın doğru bir yöntem olmadığı, vücudun daha çok gece uykusunda dinlendiği unutulmamalıdır.

“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” anlayışı ile uykumuzu alıp stresten uzak kalmalıyız.

KİTAP OKUMAK

Kitap okumak olarak başlık atmış olabilirim ama elinize geçen her türlü yazıyı okumak gün içerisinde yaşadığımız problemlerden uzaklaşıp, ruh halimizin dinginleşmesine katkıda bulunacaktır. Yeni dünyalar keşfetmek, yeni kelimeler öğrenmek bizim mutlu olmamızı sağlayacaktır. 

TEKNOLOJİK BAĞIMLILIKTAN UZAK İNSANLARA YAKIN OLMAK

Günün büyük bir bölümünü bağımlısı olduğumuz teknolojik aletlerle geçiriyorsak hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak olumsuz etkileniyoruz demektir. Toplumdan uzak ekran bağımlılığı belli bir süre sonra baş, göz ve boyun ağrısının yanı sıra psikolojik ağrılarında beraberinde getirecektir. Bütün bunlar stresli yaşamım tetikleyicisi olmaktadır.

İnsani ilişkiler yani sosyalleşmek ruh sağlığını besleyen, mutluluk hormonu sağlamamıza neden olan faktörlerdendir. O zaman teknolojik bağımlılıktan kurtulmanın en önemli yollarından biri insanlara yakın olmaktır.

GÜNLÜK ANALİZ

Her günün analizini yapmak, karşılaştığımız olumlu ve olumsuzlukları değerlendirmek bir sonraki gün için rehber olacaktır.

Yapılan yanlışlıkları ve karşılaşılan olumsuzlukları olumluya dönüştürmek için fırsat olacaktır. Olumlular pekiştirilip, olumsuzluklar terkedilmelidir. Bu analizler mutluluğumuzu artırıp, stresimizi azaltacaktır.

HEPİNİZE MUTLU VE STRESSİZ BİR YAŞAM DİLERİM…

Yazarın Diğer Yazıları