Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Asgari ücreti kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asgari ücreti, kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: &quotAsgari ücreti kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyeceğiz"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen Zarova Köprüsü, Şirvan Barajı ve HES, Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi ile yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış törenine katıldı.

Erdoğan, yaklaşık 33 aylık bir aranın ardından tekrar Siirt'te olmaktan, Siirtliler ile kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Alandaki coşku üzerine Erdoğan, "Maşallah Siirt, bu ne hal böyle? Siirt bu ne coşku böyle? Havaalanından buraya kadar yol kenarlarında Siirtli can yoldaşlarımı gördükçe, anladım ki meydan böyle olacak. Bu şehrin hısmı olmakla iftihar etmeyi daima sürdüreceğim." ifadelerini kullandı.

Siirt'in hayatının önemli dönüm noktalarında kendisine eşlik ettiğini söyleyen Erdoğan, Siirt'te okuduğu bir şiir sebebiyle kendisini hapse atarak siyasi hayatını sona erdirmek istediklerini anımsattı.

Daha sonra bin bir mücadeleyle yeniden döndüğü ülkeye ve millete hizmet yolunda başlangıcı tekrar Siirt'ten yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Hani bizde bir söz var ya. 'Yiğit düştüğü yerden kalkar.' Bu sözü hayata geçiren Siirt demokrasi ve kalkınma mücadelemizde hep yanımızda oldu. Biz de başbakan, cumhurbaşkanı olarak her alanda Siirt'in gelişmesi, büyümesi, ileriye gitmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz. Bugün de elimiz boş gelmedik. Şimdi burada şehrimize kazandırdığımız toplam yatırım bedeli 2,5 milyar lirayı geçen 75 kalem eser ve hizmetin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Biraz sonra kurdele kesme törenine de katılacağımız Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi 102 milyon dolarlık yatırım bedeliyle şehrimiz ve ülkemiz için önemli bir yatırım."

Erdoğan, "Gençler bilmez ama bir 20 yıl öncesine gidelim. 20 yıl öncesinde ne havaalanı, ne havaalanından buraya böyle bir yol var mıydı? Üniversitemiz var mıydı? Ama şimdi maşallah yolumuz çift gidiş, çift geliş, gayet güzel." diye konuştu.

"SEN TERÖR ÖRGÜTLERİNE RANDEVUSUZ GİDEBİLİRSİN..."

"Evet Allah'ın yardımı ve sizlerin desteğiyle adım adım bu engellerin üstesinden geldik. Fakat bu CHP'nin, maalesef ana muhalefetin başında bir zat var. Bu zat, Merkez Bankasından randevu istiyor. Merkez Bankası ona göre bağımsız değil ya ve Merkez Bankası, bu beyefendiye randevu veriyor. Gidiyorlar Merkez Bankası'ndan brifing aldıktan sonra dışarı çıkıp Merkez Bankası'nın aleyhinde konuşmaya başlıyor. Hani bağımsız değildi? Bak sana randevu verdiler. Fakat bunlarda edep, adap yok. Dün de Türkiye İstatistik Kurumuna, randevu filan almadan gitmek istedi. Türkiye İstatistik Kurumu da buna randevu vermedi. Gittiler İstatistik Kurumu'nun önünde bir genel başkan gösteri yapıyor. İnsan utanır. Bir insan, davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamaroğlanın değil. Buralar, ciddi kurumlardır. Senin gibi ciddiyetsiz değil. Ne oldu? Randevu vermediler ve randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı. Bak Bay Kemal, bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren, bunları bileceksin. Sen, terör örgütleriyle omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz gidebilirsin ama devletin kurumları ciddidir, buralara öyle rastgele gidemezsin ve gidemeyeceksin de. Devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları sürekli olarak yapıyorlar."

Alanda bulunanların "Dik dur eğilme, bu millet seninle" şeklindeki sloganına Erdoğan, "Hiç merak etmeyin, biz dimdik ayaktayız. Yeter ki siz bize bu gücü verin ve biz de bunula beraber yola devam edelim. Ülkemizin başına toplanan baskı ve zulüm bulutlarını sizinle beraber birer birer dağıttık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal hizmetlere, her alandaki altyapımızı, insanımızın hak ettiği hizmetleri alabileceği seviyeye getirdik." yanıtını verdi.

"SİYASET MEMURA, ÇALIŞANA BAĞIRMAK DEĞİLDİR"

CHP'nin hem merkezi hem sembolü olduğu bu zihniyetin arsızca ortada dolaşarak siyaset adı altında milleti ve devleti tahkir edecek işler yaptığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"CHP'nin başındaki zat da siyasette bize gücü yetmeyince anayasa ve yasalar dışında hareket etme, dolayısıyla kendisine mukabele imkanı olmayan devlet memurlarına saldırmaya başladı. Öğretmenlere saldırıyor. Kılıçdaroğlu'nun kendi partisinde kliklere, hiziplere dişi geçmiyor ama memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Bunun adı siyaset değildir. Siyaset yanına topladığın azgın bir güruhla Merkez Bankası, TÜİK gibi kamu kurumlarını basmak, ağzından köpükler saçarak memurlara hakaret etmek hiç değildir. Siyaset er meydanında, kendi mecrasında yürütülür. İşte siyaset burada."

"SEN KİMSİN HALKA 'GAYRİ MİLLİ' DİYORSUN?"

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'gayri milli' sözlerini de sert bir şekilde eleştirirek,"Biz, diyoruz ki 'ülkeyi yatırımla, istihdamla, ihracatla büyüteceğiz.' Bunların yanında varsa kim var? Terör örgütünün beslediği malum parti var. Bunların varsa daha iyi bir alternatifleri söylesinler, onu tartışalım. Ülke ve millete söyleyecek sözünüz yoksa bırakın devletin memuruyla uğraşmayı, bırakın size oy vermeyen herkese hakaret etmeyi. Düşünün 'gayri milli' diyor. Kime? Erdoğan'a oy verene. Erdoğan'a bu milletin yüzde 52'si oy verdi. Sen kimsin de Erdoğan'a oy verenlere 'gayri milli' diyorsun."

İNSANLARIN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN TEK BİR ADIMLARI YOK"

Türkiye'yi, güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına dahil etmek için yeni bir atılım başlattıklarını belirten Erdoğan, bu mücadeleyi tıpkı daha önceki demokrasi, hak, özgürlük, kalkınma alanlarındaki mücadeleler gibi milletin tamamı için verdiklerini kaydetti.

Erdoğan, gençleri çok sevdiğini ve onların TEKNOFEST gençliği olarak yapay zekayı oluşturacağını söyleyen Erdoğan, "Bay Kemal'in dediği gibi değil, evelallah siz AK Parti'nin yeni dizayn ettiği ve ileri sürdüğü TEKNOFEST gençliği olarak inşallah geleceğe hazırlanıyorsunuz. Ben sizin gözlerinizden bunu okuyorum." diye konuştu.

Şimdiye kadar yaptıkları hizmetler ve ortaya koydukları eserler gibi yeni dönemdeki atılımlardan da istisnasız insanların tamamının yararlanacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çıktığımız bu yolda tek güvencemiz Allah'ın yardımı ve aziz milletimizin desteğidir. Elbette herkes destek vermek mecburiyetinde değildir ama hiç olmazsa köstek olunmamasını beklemenin de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Maalesef birilerinin tek işi, tek gücü, tek mesaisi ülkemize kazandırdığımız her eseri ve hizmeti engellemeye çalışmak olmuştur."

Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) dünyada ilk 20'de yer alan bir kuruluş olduğunu vurgulayarak "Geçmişleri milletimizin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine karşı uyguladıkları faşizan baskılarla dolu bir kesim var. Üstelik bunların 'bu da bizim hizmetimizdir' diye gösterebilecekleri tek dikili ağaçları, inşa ettikleri tek bir eserleri, insanların hayatını kolaylaştıran tek bir adımları yoktur." ifadelerini kullandı.

"BU ZAT YALAN SÖYLEYEREK, İFTİRA ATARAK, ÇARK EDEREK SİYASETİ DE KİRLETİYOR"

Kılıçdaroğlu'nun bugün Mersin'de miting yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:

"Mersin'de bu kadar kalabalık toparlayamadı. Çünkü burası Siirt. Diyor ki 'Bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk.' Şu anda topladığın kalabalık ortada. Resmi rakamlar elimizde. İşte bak Siirt burada. Buradan Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza. Tabii bu işler kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Gerçi bu zat sürekli yalan söyleyerek, sürekli iftira atarak, sürekli çark ederek siyaseti de kirletiyorlar. Hiç değilse orada biz kendisine hak ettiği cevabı verme imkanına sahibiz."

AK Parti'nin ülkeyi tarihinin en kritik ekonomik atılımına hazırlamak için her türlü riski aldıklarını, 7 düvele meydan okuduklarını ve gece gündüz çalıştıklarını belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun küçük şovlarla siyasi çıkar peşinde koştuğunu söyledi.

"BİZ ARTIK KENDİMİZE YETİYORUZ"

Göreve geldiklerinde 23 buçuk milyar dolar olan IMF borcunu Haziran 2013'te son taksitini ödeyerek bitirdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu an bizim IMF'ye borcumuz yok ama bunlar IMF'ci ve biz artık kendimize yetiyoruz. Merkez Bankasının rezervi 27 buçuk milyar dolardı. Elhamdülillah şimdi 126 milyar dolara çıktı. Nereden nereye. Fakat bu CHP yanına taktığı bazı o tiplerle adeta arkasında boş teneke. Ne diyorlar, 'İşte biz şuraya çıkarmıştık.' Şunu bir defa bilmeniz lazım. Benim başbakan olduğum yerde senin sesin çıkabilir mi? Utanmadan sıkılmadan 'Ben şunu yaptım', 'Ben bunu yaptım.' Ya sen neyi yaptın? Başbakan benim, imzayı ben atıyorum. 'Ben şunu yaptım','ben bunu yaptım' diyorsun. İnsan utanır utanır ama bunlarda ne aru namusu, ne ırzu haya, gelen geçti, gelen geçti, gelen geçti. Şimdi bunlar, bu rahatsızlığın emarelerini 2013'ten beri siyasetten sosyal hareketlere terörden uluslararası tazyiklere kadar her alanda zaten görüyorlar."

"SON ÜÇ YILDIR BİZE EKONOMİMİZDE SALDIRIYORLAR"

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Son üç yıldır bize ekonomimizde saldırıyorlar. Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizlerle ülkemizin yaşadığı bu süreç birleşince bir süredir dengesiz kur ve fiyat artışlarıyla karşılaştık. Milletimizin yaşadığı her sıkıntıyı yakından takip ediyoruz. Bir yandan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme, bu odakla yeni ekonomi politikamızı güçlendirirken diğer yandan insanlarımızın günlük hayatlarında karşılarına çıkan sorunları da çözecek adımları atıyoruz. Sanayicilerimizi, işletmelerimizi, esnaflarımızı yüksek faize karşı destekleyecek paketleri birer birer devreye alıyoruz.

Ya bu Bay Kemal ne diyordu, 'Gel faizi 1'e indir ben de CHP olarak sana destek vereceğim.' Aynı Bay Kemal şimdi ne diyor? 'Yüksek faiz' diyor. Bunlar akşam başka, sabah başka. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu, bugün de düşük faiz diyor, yarın da düşük faiz diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum nastır nas. Asla buradan taviz yok. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir illettir ve biz, tüm yatırımcılarımıza gel, bankalarımıza müracaatını yap oradan gerekli desteği alırsın. Üretenin ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız. Düşük faizle yanında olacağız."

"ASGARİ ÜCRETİ KAYIPLARI KARŞILAYABİLECEĞİ BİR SEVİYEYE GETİRECEĞİZ"

Çalışanları enflasyona ve fiyat artışlarına karşı koruyacak tedbirleri de uygulamaya başladıklarını ifade eden Erdoğan, kamu işçilerine ve memurlara verdikleri ücret artışlarının özel sektör için de yol gösterici olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşallah asgari ücreti, kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız. Ülkemizin sağlık sisteminin kritik kadroları olan uzman ve pratisyen hekimlerin kamuda çalışmayı sürdürmelerini teşvik edecek ilave ücret artışları da yaptık. Öğretmenlerimiz için de yeni meslek kanunuyla ilave imkanlar getiriyoruz. Diğer kamu çalışanlarının da haklarını gözetecek adımlar atmayı sürdüreceğiz. Özel sektörümüzün de önümüzdeki dönemde genel olarak istihdamı yükseltme yanında nitelikli iş gücünü korumaya dönük bir ücret politikası izleyeceğine inanıyorum. Böylece ekonomide sağlanan olumlu gelişmelerin tüm kesimlerin faydasına olacak şekilde yayılmasını hedefliyoruz."

Erdoğan, enerji ve gıda başta olmak üzere yüksek fiyat artışlarının bir kısmının nedeninin küresel emtia fiyatlarındaki aşırı yükselmeden kaynaklandığını belirterek, bu yüksek fiyatların bir kısmının yeniden dengeye oturmasının beklendiğini söyledi.

Kimi ürünlerde görülen fahiş fiyat artışlarının bir sebebinin de "piyasadaki aç gözlü fırsatçılar" olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Buradan ülkeme, stokçulara sesleniyorum. Hangi üründe olursa olsun depolarda bütün bu malları stoklayanları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyeceklerdir. Döviz kurlarındaki artışta da zaman zaman bu açgözlülüğün izlerini görüyoruz. Çok da uzun olmayan bir sürede, inşallah tüm bu fiyat hareketlerini, kur dalgalanmalarını makul ve istikrarlı bir çizgiye oturtacağız. Allah'ın izniyle önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren ekonomide gerçekten gelişmiş ülkelerin standartlarını yakalamaya başladığımız bir seviyeye ulaştığımızı göreceğiz.

"390 MİLYON LİRA TUTARINDA PRİM TEŞVİKİ VERDİK"

Siirtli çiftçilere bugüne kadar 650 milyon lira tutarında destek verdiklerini dile getiren Erdoğan, sanayide son 19 yılda düzenledikleri 196 yatırım teşvik belgesiyle yaklaşık 5 milyar lira tutarında sabit yatırımın yanı sıra 10 bin kişilik istihdamın şehre gelmesinin yolunu açtıklarını kaydetti.

Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesinin kuruluşu için çalışmaların yürütüldüğünü aktaran Erdoğan, kentteki iş yeri sahiplerine 390 milyon lira tutarında prim teşviki verdiklerini söyledi.

Erdoğan, "Bu gayretlerimiz sayesinde, Siirt'te 2002'de 23 bin olan aktif sigortalı sayısı şu anda 60 bine yaklaşmıştır." dedi.

Enerjide, Siirt'e Kurtalan'a Tillo'ya doğal gazı getirdiklerini, Kayabağlar'da ise doğal gaz alt yapısının bitmek üzere olduğunu, 2023'de ise Baykan ve Veysel Karani'ye de doğal gaz arzını sağlayacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce hapiste kalmasına gerekçe yapılan Ziya Gökalp'e ait "Minareler süngü, kubbeler miğfer" dizelerini içeren "Asker Duası" şiirini alandakilerle beraber okudu.

Bakmadan Geçme