HPV rahim ağzı kanserine yol açabilliyor!

Doç. Dr. Asiye Uzun, 'En yaygın cinsel yolla buluşan Human Papilloma Virüsü'nün (HPV) teşhis ve tedavisinde geç kalındığında rahim ağzı kanserine yol açabilir.' dedi.

HPV rahim ağzı kanserine yol açabilliyor!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Asiye Uzun, en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biri olan HPV’nin yol açtığı hastalıklar ve önlemlerine ilişkin bilgilendirmede bulundu.

“TEŞHİS VE TEDAVİDE ERKEN MÜDAHALE HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR”

Hem kadın hem de erkekte enfeksiyona neden olan, sıklıkla genital bölgeyi tutan çift sarmallı DNA virüsü olarak tanımlanan HPV'nin hiçbir belirti vermediğini belirten Uzun, "En yaygın cinsel yolla buluşan HPV'nin teşhis ve tedavisinde geç kalındığında rahim ağzı kanserine yol açabiliyor. Rutin jinekolojik kontroller, HPV aşısı, HPV-DNA ve Pap Testleri riskin saptanması ve önlem alınması açısından son derece önemli. En sık görülen belirti virüs bulaştıktan 2 ila 6 ay sonra aniden ortaya çıkan siğillerdir, teşhis ve tedavide erken müdahale hayati öneme sahiptir." uyarısında bulundu.

HPV enfeksiyonlarına çoğunlukla adölesan ve genç yetişkinlikte rastlandığını ancak virüse her dönemde yakalanma riski olduğunu bildiren Asiye Uzun, şunları kaydetti:

“CİNSEL OLARAK AKTİF BİREYLERİN  HPV İLE ENFEKTE OLMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEKTİR”

“HPV, günümüzde halk sağlığına yönelik dünyadaki en büyük tehditlerden biri olarak görülüyor. HPV kadınlarda en sık görülen dördüncü kanser olan serviks yani rahim ağzı kanserine neden oluyor. Yeni bir cinsel partnere sahip olmak her yaşta yeni bir HPV enfeksiyonu için potansiyel bir risk diyebiliriz. Bu nedenle cinsel olarak aktif bireylerin çoğunluğunun yaşamları boyunca en az bir kez HPV ile enfekte olma ihtimali çok yüksektir. HPV enfeksiyonlarının çoğu geçici ve asemptomatik olduğu için bireyler enfekte olduğunun farkına varamıyorlar."

“VİRÜSÜN 200’DEN FAZLA ÇEŞİDİ VAR"

HPV genotiplerinin düşük, orta ve yüksek riskli olarak sınıflandığını belirten Doç. Dr. Uzun, "Bugüne kadar yüksek riskli ve düşük riskli olarak bilinen 200’den fazla HPV genotipi tespit edilmiştir. Popülasyona ve coğrafi yerleşime göre HPV prevalansı değişiklik göstermektedir. 2020 Türkiye raporuna göre; HPV tip 16 ve 18 prevalansı yüzde 4,2 ile yüzde 67,6 arasında değişmektedir. HPV ile ilişkili hastalıklarda toplumdaki ekonomik ve sosyal yükün azaltılmasında HPV’den korunma önem taşımaktadır. Bu kapsamda birincil korunma risk faktörlerinin elimine edilmesi ve HPV aşı uygulamalarını, ikincil korunma ise HPV-DNA Testi ve Pap Test ile tarama ile erken tanı gibi korunma önlemlerini içermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Uzun, HPV ile ilgili hastalıkların önlenmesinde korunmanın önemine değindi.

HPV’den birincil korunmanın önemine dikkati çeken Uzun, "Birincil korunma cinsel risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ve profilaktik HPV aşı uygulamalarını içermekte. Etkili birincil (HPV aşısı) ve ikincil (tarama programları) korunma yaklaşımları servikal kanser başta olmak üzere HPV ile ilişkili kanserler ve hastalıkların önlenmesinde önemli. Bu taramalar Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezleri ile Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) yapılmaktadır."   ifadelerini kullandı. 

Bakmadan Geçme