Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bilmez: 'Yerele rağmen çalışıyoruz'

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez Bülten TV'ye özel açıklamalarda bulundu: 'Yerele rağmen çalışıyoruz'

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bilmez: 'Yerele rağmen çalışıyoruz'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Bülten TV’ye kentte yapılan çalışmalara dair açıklamalarda bulundu. Kayyım olarak atandıkları günden bu yana çok sayıda projeye imza attıklarını belirten Bilmez, söz konusu projeler içerisinde en çok çevre ve doğaya dair projeleri önemsediklerini belirtti.

“Yol da, park da yapacağız ama en büyük sermayemiz çevre.” diyen Bilmez, çevre ve doğaya dair projelerde bazen yerelden gerekli desteği bulamadıklarını söyledi. İçinde bulundukları durumu, “Yerele rağmen çalışıyoruz.” diye özetleyen Bilmez ile röportajımızın detayları şöyle…

“EN CİDDİ SIKINTIMIZ GÜVEN VE ASAYİŞİN SAĞLANMASI”

Göreve geldiğinizdan bu yana elbette çok sayıda icraatiniz oldu. Ancak şehrin kangrenleşmiş sorunları açısından bakıldığında nasıl bir çalışma yürüttünüz?

"Bizim bu bölgede en ciddi sıkıntımız güven ve asayişin sağlanması. Burada ciddi bir mesafe aldığımızı düşünüyoruz. Özellikle açılım dönemi ve sonrası; 6-7 Ekim Kobani Olayları döneminde, neredeyse yıkılmış yakılmış, travma yaşamış bir şehir burası. Bir taraftan 10 binlerce insan şehirden göç etmek zorunda kalmış ve bir taraftan da diğer çevre illerden Van’a ciddi bir göç gelmiş. Deprem sonrası ve Kobani Olayları sonrasında 300 bin civarından insan Van merkezinden Batı’ya göç etmiş. Göç edenler sosyo-ekonomik durumu daha iyi olanlar; bir bu kadar da Hakkari’den, Şırnak’tan, Ağrı’dan ve Van’ın köylerinden Van merkeze bir göç olmuş. Van, kadim bir kent ve aslında şehir kültürü olan bir kent. Dışarıdan gelenler Van’ı tekrar bir köy yaşam alanına çevirdi. Bunun ciddî sıkıntısını yaşadık. Bir yandan güvenlik anlamında asayişin sağlanması bir yandan insanların yaşadığı bu travmalardan kurtulması bizim en ciddî uğraştığımız alan oldu."

“GÜVEN ORTAMINI TEKRAR SAĞLADIK”

"Elhamdülillah bugün geldiğimiz noktada Van tekrar eski günlerini yakaladı. Artık akşamları da ailelerin rahatlıkla sokaklarda gezdiği, iş yerlerinin gece 11, 12’ye kadar açık olduğu bir kent ortamını yakaladık. Tam bunu yakaladık derken ardından pandemi geldi. Pandemi de bu süreci olumsuz etkiledi. Yeni yeni toparladık."

“EN BÜYÜK SORUNUMUZ İŞSİZLİK”

Peki diğer sorunlar...

"Kente gelen insanların en büyük sorunu işsizlik. Şu anda kamuya çalışanların yirmi katını alsak, şu andaki bu sorunu çözemeyiz. Onun için bunun tek çözümü, bu bölgeye iş adamlarımızın geri gelmesi. Özellikle emek yoğun sektörlerin bölgeye gelmesi. Biz de bunun için ciddi çaba gösterdik. Daha önce Valiliğimizin temelini attığı Kurubaş Bölgesi’nde bir Tekstil Kent projesi var. Şu anda bunun 2. etabını, Organize Sanayi Bölgesi’nde, hemen üniversitenin karşısındaki 100 hektarlık alanda yapıyoruz. Buranın 40 hektarlık alt yapısını tamamladık, orada 45, 50 parsel oluştu. Doğalgazı, elektriği, yolları yapıldı. Şimdi arsa tahsisi yapıyoruz ve özellikle İzmir’deki tekstilcilerimizi bu bölgeye davet etmek için gittik. Onlardan da 15, 16 firmamız burada arsa satın aldı ve kendi fabrikalarını kendileri yapacaklar. Önümüzdeki 1, 2 yılda sadece bunlar 10 bin kişi istihdam sağlayacak."

Tekstil Kent 1’de ne kadar istihdam sağlandı?

"Şu anda orada 2 bin 500 kişi çalışıyor ama şehir içinde, bina altlarında açılan yerlerle birlikte 4 bin çalışan var. Nüfusumuzun yüzde 63,4’ü 30 yaşın altında. Bir çağrı merkezimiz aktif. İkisi yeni başladı; biri 50, biri 90 kişi. Toplamda çağrı merkezlerimizde 3 bin 700 kişi çalışıyor. Diğerlerinin kapasitesini de önümüzdeki aylarda artıracağız."

“YATIRIMCILARIMIZ İÇİN GÜVEN ORTAMINI SAĞLADIK”

"Burası teşvikte 6. Bölge’de yer alıyor. Ciddi anlamda teşvikler var. Batı’da emek yoğun çalışan sektörler işçi bulma sıkıntısına girince, bu bölgenin hem teşvikler hem de emek açısından ciddi bir depo olması elimizi rahatlatıyor. O nedenle bölgeye huzur geldikçe iş imkanları da artacak."

Yani, yatırımcının geleceği şekilde bir güvenlik ortamı sağlandı.

Kesinlikle öyle. Yöre halkı da işverenin gelmesini istiyor. Çünkü burada 1 kişi için bile istihdam imkanı sağlayan bizim için değerlidir. Eli öpülecek adamdır.

“ULAŞIM SORUNUNUN KAYNAĞI İMAR”

Sokak röportajı yaptığımıza gördük ki vatandaşlar ulaşım ve trafikten şikayetçi. Buna dair çalışmanız var mı?

"Böyle bir sorunumuz var ama ulaşımı birinci derecede etkileyen şey imar. Bizim kentimizin merkezindeki 3 ilçemizdeki yapıların yüzde 80’e yakını imar planlarına uygun değil. İnşaat ruhsatına uygun değil. Çünkü 90’larda bölgede yaşanan şiddetin neden olduğu hızlı göç alışverişi imarsız yapılaşmaya neden oldu. Ulaşımda bir sıkıntımız bu. Bunun için 3 ilçemizin her bir mahallesinde, 1 katlı 2 katlı evlerin bulunduğu alanlarda kentsel dönüşüm çalışmaları yaptık. Buralarda hem vatandaşa imar rantı sağlayalım; 7 kat bina verelim ve site kültürü oluşturalım diye istedik. Ama alışkanlıklarımız bu anlamda adım atmamızı zorluyor."

“ARAÇ SAYISINI ARTIRDIK AMA SIKINTIMIZ BİTMEDİ”

"Geri kalan kısımda da, örneğin şehir merkezi 80 bin nüfuslu iken ona göre bir toplu taşıma kapasitesi öngörülmüş. Bunların sayısını ve güzergahını artırmak istiyoruz. Ama bu işe girdiğimizde de ihaleye hiç kimse girmiyor. Var olanların maalesef ki dolaylı baskısından dolayı hiçbir Allah’ın kulu ihaleye girmiyor. Kapasite az olduğu için tıka basa yolcu alıyor, ceza yazdığımızda da itiraz ediyor. Geçen yıl 80 aracı olan Büyükşehir Belediyesi’ne, öz kaynaklarımızla 54 araç daha dahil ettik. Kısmen rahatladı ama halen ciddi bir sıkıntı var."

"İLÇE MİNİBÜSLERİNİ ŞEHİR İÇİNE SOKMAYACAK BİR PROJE ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”

"Halk otobüsleri hantaldı, üniversiteye günde 3 tur yapabiliyordu, bunları küçülttük ve günde 8, 9 tur üniversiteye gidebilecek hale getirdik. Ama B plaka sarı minibüs sorununu çözemedik. Her gün bin 300 minibüs şehir merkezine giriyor ve trafiğin tıkanmasına neden oluyor. Bunu sokmamaya çalıştığımızda da problem oluşuyor. Onun için şu anda şehrin 4 girişinde, gelen minibüsleri şehir merkezine almayacak, orada yolcusunu indirecek ve toplu taşıma ile şehir merkezine aktaracak bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Ama toplum buna çok hazır değil. Adam Özalp’ten geliyor, bir teneke peyniri A mahallesinden alıyor sonra B mahallesine bırakıyor… “Bunun olmaması lazım, burası artık büyükşehir.” dediğimizde bunun sıkıntısını yaşıyoruz."

“ULAŞIM SIKINTISI KONUSUNDA TOPLUMSAL DESTEK ALAMADIK”

"Geçmişten kalan, ruhsatsız çalışan minibüslerimiz var. Ruhsat istediğinizde, pandemi var bizimle mi uğraşıyorsunuz, diyorlar. Böyle bir çıkmazımız, sıkıntımız var. Onun için bize toplumsal destek lazım ama bu konuda toplumsal desteği sağlayamadık. Bazı güzergahlara yeni minibüs hatlarını koymak istedik, ihaleye çıktık. Ciddi ihtiyaç olmasına rağmen maalesef hiçbir Allah’ın kulunu ihaleye girdirtmediler. Onun için mecbur kaldık ve otobüs almaya başladık. Ama maalesef, Belediye olarak tüm trafiği rahatlatacak ölçüde araç alma gücümüz bugün yok."

“AKILLI KAVŞAK SİSTEMİNE GEÇİYORUZ”

"Kavşaklarda araç sayısını otomatik ölçen ve ona göre ışık süresini ayarlayan, bir tarafta birikme olduğunda devreye sokan, uygun olmayan yere araç park ettiğimizde ceza yazılabilecek ve uzaktan idare edilecek bir akıllı kavşak sistemini projelendirdik. İki kavşağımızda da demo çalışmasını yaptık. Yakında ihaleye çıkılacak. Ulaşım şu anda Van merkezde de, kırsala gidiş gelişte de sıkıntı. Sıkıntının kökeninde de vatandaşın direnci yatıyor."

“YOL KAPASİTEMİZİ ARTIRACAK ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR”

Alternatif yol projeniz var mı?

"Buna dair de bir projemiz var. Van’da son 20 yıldır Şabaniye Yolu dışında bir yol açılmadı. Şu anda TOKİ’den Kurubaş’a 12 kilometrelik yeni bir yolu sıfırdan açıyoruz. Ham olarak açtık, önümüzdeki yıl asfaltlanacak. Yine Şabaniye’den Kale’ye doğru; Hatuniye Mahallesi’nde 2013 yılında 18 uygulaması yapılmış ama hiçbir şekilde yol açılmamıştı. Oradaki anacaddeyi bitirdik, asfaltını dökme aşamasına geldik. Son 20, 30 yıldır bütün Van’ı ilgilendiren Sahil Yolu projemiz de devam ediyor. O Sahil Yolu’nun ham kısmını bitirdik. Buranın uzunluğu 6 kilometre civarında."

“SAHİLDE 300 AHIR YIKTIK, VAN HALKINI GÖL İLE BULUŞTURACAĞIZ”

"Van sahilinde dünya kadar ahırımız vardı. Sahildeki 300 kadar ahırı yıktık. Biz sırtımızı Göl’e dönmüş bir kenttik. Gölün kenarına ahır, şehirdeki apartman altlarında da eğlence yerleri yapmış bir kenttik. Şimdi inşallah Van halkını, göl ile buluşturacağız."

Bu konuda dirençle karşılaşmadınız mı?

"İlk başta ilçe belediye başkanlarımız ciddi bir dirençle karşılaşacağımız belirtti ama biz vazgeçmedik. Özellikle gençlerden ciddi bir destek aldık. Çünkü adam balkonuna çıkıyor, evinin önünde 200 büyükbaş hayvan ve ahır görüyor. Yani şehrin içinde hayvan otlatılıyor, sahil bandı olduğu için yapı da yapılamıyor. Yeşil alan da var. Şimdi oraları park yaptık. Eski Vanlıların bildiği bir Fidanlık Parkımız var. Orayı şimdi bitirdik, eskiden ihale edilmiş, uzlaşmazlık sağlanmadığı için çürümeye terk edilmiş bir alandı burası. Burayı bitirdik; içerisinde kadın, gençlik ve kültür merkezi, kütüphane, spor salonu, 180 adet piknik yapılacak kamelya gibi alanlar var. Burası toplamda 380 dönümlük bir alan. Altında da, sahil kısmında 150 dönümlük bir alanı dolgu yaptık, düzelttik. İnşallah o yol bittiğinde bütün Van o bölgeye akacak."

“PARK ALANLARIMIZI GENİŞLETİYORUZ”

"Aynı şekilde Van kalesinin hemen altında İpekyolu Belediyemizin bir çalışması var. Yüzlerce dönümden oluşan park sahamız olacak. Bir Yaşar Kemal parkımız var, ulaşımda biraz sıkıntısı var. O yol sahilde Yaşar Kemal Parkı ile 15 Temmuz Parkı’na bağlanacak. Bu, hem ulaşımda bir rahatlık sağlayacak; artık üniversiteye giden İpekyolu’na çıkmadan o sahil yolundan ve mahalle arasından da rahatlıkla gidebilecek. Hem de insanlarımızın da sahil ve gölle buluşmasını sağlayacak."

2 YENİ MİLLET BAHÇESİ 1 SEYİR TEPESİ YOLDA

"Eski Devlet Hastanesinin yeni Hükumet Konağı’nın yanında 4 dönümlük araziyi TOKİ’den aldık. Şimdi orada yaptığımız Millet Bahçesi inşaatı sona doğru yaklaştı. Baharla birlikte o Millet Bahçesi de devreye girecek. Bir de Tuşba’da Toprakkale’de orada da 104 dönümlük Millet Bahçemiz son aşamaya geldi. Onun hemen yukarısında bir Seyir Tepesi inşaatımız var. Orayı yaptığımızda Van’ın hepsini, deniziyle birlikte görebildiği bir yer olacak. Eskiden Vanlıların bildiği ama uzun süredir kullanılmayan bu tepenin yolunu hem yeniden açtık ve genişletme çalışması yaptı. Burası düğünlerin yapıldığı, gençlerin fotoğraf çektiği, yaşlıların da anılarını tazelediği bir yer olacak. Ayrıca buraya bir teleferik projemiz var ama şu anda onun için bir kaynak arıyoruz."

“30 KİLOMETRE KESİNTİSİZ BİSİKLET YOLU İNŞA EDİYORUZ”

"Ayrıca, üniversiteden yazlıkların olduğu Mollakasım’a 9 kilometrelik 30 metre genişliğinde bir yol yaptık.  Burada hem bisiklet yolu hem de yürüyüş yolları olacak, altyapısını bitirdik, gelecek yıl kaldırım, bisiklet ve yürüyüş yollarını yapacağız. Burası bitince bisikletle kesintisiz 30 kilometre gidilebilecek bir güzergah oluşturulmuş olacak. En güzel tarafı da, burada belli aralıklarla araç parkları olacak olması. Çünkü kot altı olduğu için bu yerde yapı yapma imkanı yok. Bu nedenle araç park sıkıntısı olmayacak. Şu anda Edremit’e giden yolda araç park edilmekte; hem tehlike arz etmekte hem de hem de sürücüler araç park etmekte ciddi sıkıntılar çekmekte."

Van, bir iç denize sahip olmasına karşılık turizmden yeterli pay alabiliyor mu?

"Maalesef bizim yeterli sayıda tesisimiz yok. Pandemi dönemi zaten her şeyi kapattı ama 2019’da yazın iki kez pansiyon açmak zorunda kaldık; insanlar sokakta kaldı. Toplamda 6 bin kapasite yatağımız var. Ama bu yetmiyor. Onun için özel sektör yatırımcılarımızı buralarda yatırım yapmaya çağırıyoruz. Türkiye’de yıl ortalaması açısından otel doluluk oranı en yüksek olan kent Van. Bizim yıl ortalamamız yüzde 85’in altına düşmüyor."

En fazla turist İran’dan mı geliyor?

"İran’dan geliyor ama son zamanlarda, özellikle pandemi süreci öncesinde iç turizmde hareketlenme oldu, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden insanlar da şehrimizi ziyaret etmeye başladı. Bunu duyan işletmeciler girişimde bulundu ama pandemi süreci bu projelerin ötelenmesine neden oldu. İnşallah normale dönmemizle birlikte bu süreç tekrar hızlanır. Pandemi öncesinde günlük 3, 4 bin İranlı buraya geliyordu. Özellikle Şubat ve Nisan sürecinde, onlar için Nevroz öncesinde şehrimizde bir alışveriş festivali düzenliyor idik."

KENTTE MİMARÎ ATAK SÜRECİ BAŞLAYACAK

Turizm Master Planı’nın içeriği nedir peki?

"Bizim turizm planımız çalışılmış, burası Turizm Bölgesi olarak da ilan edilmiş. Van merkezden Tatvan’a, Tuşba’dan Erciş’e kadar olan kısım için çalışıyoruz. Şimdi hem Edremit tarafında 4 bin dönümlük bir kentsel gelişim alanını tespit ettik, burası Bakanlıkta Cumhurbaşkanlığı kararnamesi aşamasında. Bir de Tuşba tarafında 3 bin 500 dönümlük bir alan üzerinde çalışmamızı yürütüyoruz. Bunlar sadece villa tipi bahçeli evler olacak. Pandemi sürecinde de insanlar yatay mimariyi tercih eder oldu. Çünkü kent merkezindeki mahallelerde de yeşil alan sorunumuz var. Araç parkı yok, çocukların oynayabileceği alan yok, her yer tıklım tıklım ve bitişik yapılmış. Onun için bizim yeniden, bir yandan yeni yerleşim yerleri açarken bir yandan da eski yerleşim yerlerini yenilememiz lazım; imarını değiştirmemiz lazım. Tek tek münferit binalar yerine, otoparkı, çocuk parkı, yeşil alanı olan site kültürüne geçmemiz lazım. Ama halihazırda şehir merkezinde köydeymiş gibi yaşıyoruz. Bizim sıkıntımız bu. Bunun için de toplumun da değişmesi gerekiyor, sizin sadece imar planı yapmanız yetmiyor maalesef."

VAN GÖLÜ’NÜN GELECEĞİNİ KURTARDIK

Bu bölgelerde kayyım olarak görev yapmak zor mu?

"Vali olarak görev yapmak hem kolay hem zor. Örneğin bizim kentimizin en büyük sorunu, kentin kirli suyunun yüzde 80’inin Van Gölü’ne akması idi. Van Gölü bize tarihten miras kalmış bir değerdir. Yaşar Kemal’in bahsettiği o masmavi gölü bizden sonraki nesillere de masmavi teslim etmemiz gerekiyor. Ama maalesef bunu en çok kirleten Belediye idi. İlk iş olarak o atık su projemizi yaptırdık. Biyolojik Artıma Tesisimizin iki yıl önce temelini attık, bu yıl da 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Sayın Cumhurbaşkanımızın açılışa uzaktan katılımı ile devreye aldık. Bu bize yaklaşık 180 milyona mâl oldu. Bana göre bizim yaptığımız en ciddî iş bu. Bugün kapalı olan bir yolumuzu 20 yıl sonra açabiliriz. Ama kirlenmiş bir Van Gölü’nü 20 yıl sonra geri getiremeyiz; kaynak da bulsak geri getiremeyiz. Onun için bizim önce doğa ve çevreye sahip çıkmamız lazım."

“KENTTE ÇÖP SORUNUNU ÇÖZDÜK”

"Van’daki bütün çöpler vahşi depolanıyordu. Hemen şehir merkezinde 3 milyon metreküp çöp dağı oluşmuştu. Bunları hem ekonomiye kazandırmak hem de şehri çöpten kurtarmak için, oranın üzerini kapattık. Bütün kentteki çöpü merkeze getirip, şu anda yapılan tesiste ayrıştırarak ekonomiye kazandıracağız. Geri kalanı da fermantasyon çukurlarında fermente ederek ondan enerji üreteceğiz. Enerji birimimiz 1, 2 ay içerisinde faaliyete geçecek. Bu süreçte kentin çöp sorunun çözeceğiz. Burası 200 milyona mâl oldu. Ama Belediye’mizden çok az para çıktı, büyük kısmını yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirdik. Her yıl buradan yüzde 6 da pay alacağız ve 25 yıl sonra tesis tamamen bize kalacak."

“YOL, PARK YAPACAĞIZ AMA EN BÜYÜK SERMAYEMİZ ÇEVRE”

Biz sanayiden payımızı alamadık, sanayi devrimini kaçırdık. Ama şu anda dünyada en değerli olan şey doğa, ekoloji. Bu yönüyle de şu anda en avantajlı il durumundayız. Dünyayı bir kuraklık bekliyor ama bu bölge su zengini bir bölge. Onun için bu sularımızı, doğamızı koruyacağız, çevremize sahip çıkacağız.

Evet, tabi ki yol da, park da yapacağız ama doğa ve çevre bizim en büyük sermayemizdir. Buna sahip çıkacağız ve bunun için çaba göstereceğiz. Ama maalesef bu konuda yerel halkın çok bir talebi yok. Zaman zaman, yerele rağmen bu işi yapıyoruz. Onun için başkan vekilliği döneminde, politik kaygılardan uzak biçimde bu tür toplumsal sorunlara ciddi bir neşter atmamız gerekiyor.

Bakmadan Geçme