Bir milletvekilinin ayaklarının kırdırılmasına milletvekillerinin kendi seçmeninin olduğu kentlerine sokturulmaması, kadın ve çocuk hakları başta olmak üzere birçok konuda ses çıkaranlara nefes olmamak gibi toplumsal duyarsızlığımızın sonucudur Öztürk Yılmaz'ın bıçaklanması..
Aslında bu yaşananlar ‘sarı öküz’ meselesidir.
Örnek mi?..
Zafer Partisi Genel Başkanı Hatay'a girmek isterken engellenince, Diyarbakır'a sokulmayan milletvekillerine sessiz kaldığı için engellenmiştir.
Polis, milletvekilinin ayağını kırarken Öztürk Yılmaz ve partisinin "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" zihniyetiyle oralı olmayıp en azından bir açıklama yapmamasının da sonucudur biraz Öztürk Yılmaz’ın başına gelenler.
En son iktidara yakın olduğu söylenen ama o da haksızlığa uğrayıp, gerçekleri anlayıp, ses çıkarmasına sessiz kalanlardır Öztürk Yılmaz’ı vurduranlar.
Kendi milletvekili, kendisine yakın gazeteci hapse atıldığında adalet yürüyüşüne çıkıp, dokunulmazlığını kaldırttığı Demirtaş'ın tutuklanmasına yardımcı olup, sonradan yalandan bir tweet atıp kınayanlar, BİM'in CEO'sunun tehdit edilmesine neden olanlardır bugün dünü aratanlar.
Kısacası bu ülkede yaşanan, bu dünyada gelişen, 6 yaşındaki kız çocuğunun bir cemaat, aşiret, akrabaya kadın olarak nikah kıymasına göz yumanlardır bu günlerin yaşanmasına, Öztürk Yılmaz'ların vurulmasına neden olanlar, sadece haber başlığına bakıp “Öztürk Yılmaz'ı kim vurdu?” diye soranlardır.
Kısacası, onca zulme, baskıya yılmayıp, direnip, susmak istemeyenleri göremeyen, duymayan, konuşmayanlardır.
Şimdi aynaya bakın…
