Onca sorun ve sıkıntının yaşandığı ülkenin gündeminin, sanal ve suni gündemlerle değiştirildiği bir süreçte, vatandaşın ses çıkarmadığını belirten siyasilerin bu durumda ne kadar haklı olduğuna bir bakalım mı?
Yollar bozuk olur Şoförler Odası başkanı ortada gözükmez.
Süt su parasına satılır, et para etmez süt birliği hayvancılıkla ilgili kurumlar ses çıkarmaz.
Kentleri temsil ettiklerini iddia edip, o kentlerin adına kurdukları dernekler bizim yörelerde olduğu gibi kaz, saz gecelerinden başka bir şeyler yapmaz.
Milletvekilleri gibi halktan oy alarak seçilen muhtarlar, belediye ve il genel meclis üyeleri, partilerinin grup başkanları il ve ilçe başkanlarının cenaze, düğün ve kendi programları dışında bir etkinliği görülmez.
Bürokratlar “657ye tabiyiz” deyip iktidarların olduğu gibi vatandaşların dediğini ya yapmaz yada geciktirip, zamanında yerine getirmez.
İşçi ve memur sorunlarıyla ilgili sendikalar, temsilciler 1 Mayıs, Nevroz gibi günler dışında kendilerini hatırlatacak eylemler, etkinlikler ya da biz gazetecilere manşet yaptıracak açıklamalar yapmaz.
Kısacası; altını dövizi olanında kendisini temsil edenlerden şikayetçi olup, konuşmadıklarını, sorunlarını dillendirmediklerinden yakınıldığı ülkede;
Gazeteci yazmaz,
Televizyoncu, radyocu konuşmaz,
Prof, ekonomist, maliyeci, avukat, mühendis ve benzeri sözüm ona ya da benim gibi toplum aydını, önderi sus pus olmuşsa sade vatandaşın ne demesini beklersiniz ki?
Muzun patates ve domatesten daha ucuz olmasından mı bu üç maymunu oynar tutumumuz?
