Kayseri EYT Dernek Başkanı Yılmaztürk: ''Hedefe alınan tek şey EYT'li vatandaşın oyu''

Kayseri Emeklilikte Yaşa Takılanlar Dernek Başkanı İsmail Yılmaztürk, EYT yasasını değerlendirdi.

Kayseri EYT Dernek Başkanı Yılmaztürk: ''Hedefe alınan tek şey EYT'li vatandaşın oyu''
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Aylardır süren mücadele sonunda EYT yasası meclisten geçti. 

Peki, kabul edilen yasa, EYT'lilerin beklentilerini karşıladı mı? 

Kayseri Emeklilikte Yaşa Takılanlar Dernek Başkanı İsmail Yılmaztürk, EYT yasasını madde madde değerlendirdi. 

''YASA ÇIKTI AMA MAĞDURİYETLER GİDERİLDİ Mİ?''

İsmail Yılmaztürk, konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Madde madde değerlendirdiği EYT yasasıyla ilgili önemli başlıklar şöyle: 

(1'inci madde için) ''1999 öncesinde kadınlarda da erkeklerde de prim gün sayısı şartı 5000 gündü. Ama EYT için çıkarılan yasa da gördük ki prim gün sayısı şartı Çalışma Bakanımızın ifade ettiği gibi 1999 öncesindeki haliyle uygulanmamıştır. O zaman şimdi soruyorum: Neden SGK kurumlarına giderek prim gün sayılarını 5000’e tamamlayan vatandaşa durun yapmayın etmeyin, böyle bir borçlanma yükünün altına giriyorsunuz ama biz sizi yine de 5000 günle emekli yapmayacağız demediniz? Neden SSK kapılarını hafta sonu açık tutup başvuruları aldınız?''

(2'inci madde için) ''1999 yılında çıkarılan ve hukuksuzca geçmişe yönelik uygulamaya alınan yasadan önce kadınlarda 50 yaş ve erkeklerde 55 yaş şartı vardı. 3600 gün çalışması olan ve bu yaşlarını dolduran vatandaşlarımız 3600 kısmi emeklilik hakkından da faydalanıyordu. Ama 1999 senesinde çıkarılan yasa ile bu şartlar kadınlarda 58 ve erkeklerde 60 yaşa yükseltildi. Şimdi EYT çözümü için çıkarılan yasa da yaş şartlarının 99 öncesindeki duruma getirildiği iddia edilse bile yasa da bu 3600 kısmi emeklilik şartlarındaki yaş şartı ile ilgili bir düzenleme yoktur ve burada yaş mağduriyeti maalesef hala devam etmektedir.''

''YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR YARATIYORLAR''

(3'üncü madde için) ''Mücadele ettiğimiz en büyük cephelerimizden birisi de ABO meselesidir. 2008 yılında şuan ki iktidarımız tarafından yürürlüğe giren kanunla  2000 senesinden önce %70-75 lerde olan bu oran; 2000 senesinde %45-50 seviyelerine sonrada %28 -30 seviyelerine kadar düşürülmüştür. Oysa ki geçen yıllar içinde enflasyon ve TL deki değer kaybını ortaya koyduğunuzda en kötüsü olarak mevcut oranın korunması gerekirken yapıldı bunlar. ABO oranları sayesinde emekli olunca bağlanan maaşlara bakınca rakamlar o kadar komikti ki hemen yeni bir uygulama devreye sokuldu. “En düşük emekli maaşının falanca liraya tamamlanması” uygulaması. Açık söylüyorum bu mağduriyetin çözümü bu değildir.''

(4'üncü madde için) ''Staj ya da çıraklık yaparak iş hayatına başlayan bütün arkadaşlarımın elinde eskiden verilen ve o zamanki adıyla SSK kartı olan kartlarımız var. Bunların üzerinde net şekilde SSK'lı olduğu ilk tarih yazıyor. Çalışma hayatımızın içindeyken bir de baktık ki aslında bu tarih emeklilik hesabı yapılırken dikkate alınan tarih değildir. Tüm staj ve çıraklık mağduriyeti yaşayan vatandaşlarımız, o genç yaşında aynı şartlar altında, aynı saatlerle, aynı tehlikeli ortamlarda üstelik de daha düşük ücretlerle çalıştırılırken bu çalışma sürelerinin emeklilik hesabına sayılmıyor olması kabul edilemezdir.'' 

(5'inci madde için) ''Aynı prim gün sayısına ve aynı sigortalılık sürelerine sahip olmalarına rağmen 2000 yılından sonra emekli olanlar, 2000 yılından önce emekli olanlara göre daha düşük maaş almaktadır. Bu durum 2008 yılında sosyal reform ifadeleriyle çıkarılan 5510 sayılı yasa nedeniyle 2008 yılından sonra emekli olanlarla, önce emekli olanlar için de geçerlidir. Bu eşitsizlik toplumsal bir eşitsizliktir ve kabul edilemez. Bu görüntünün de çıkarılacak olan intibak yasası ile düzeltilmesi, toplumsal eşitsizliğin giderilmesi şarttır.''

(6'ıncı madde için) ''Bir küçük esnaf, bir lokanta sahibi olsun mesela, yanında çalıştırdığı garson, aşçı vs kişiler SGK sisteminden 5000-5975 prim günü ile emekli olabilirken Bağ-Kur sisteminde bu kadınlarda 7200 erkeklerde ise 9000 gün olarak devam etmektedir. Burada öncelikli olarak Bağ-Kur sistemine dahil olan işletmelerin Küçük Esnaf, KOBİ, Büyük Ölçekli İşletme olarak sınıflara ayrılması ve her kesimin kazancına göre yükler belirlenmesi gerekir.'' 

(7'inci madde için) ''Bir vergi levhanız var onun da üzerinde bir tescil tarihiniz var. Burada da emeklilik hesabı bu tescil tarihine göre değil de; ilk Bağ-Kur priminizi yatırmaya başladığınız tarihten itibaren hesaplanıyor ve o vergi levhasındaki tescil tarihine göre borçlanma yapmanıza müsaade edilmiyor.'' 

''HEDEFE ALINAN TEK ŞEY OLMUŞTUR: EYT'Lİ VATANDAŞIN OYU''

İsmaiy Yılmazoğlu, açıklamasının sonunda EYT ile ilgili çıkan yasanın sorunları çözüm odaklı değil, hedef odaklı olduğunu belirtti. 

Yasayla ilgili tek hedeflenenin ise EYT'li vatandaş olduğunu söyledi. 

Bakmadan Geçme