Milletvekili Aydemir gündemi değerlendirdi

TBMM'de konuşan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Milletvekili Aydemir gündemi değerlendirdi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Konuşmasına Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu’yu anarak başlayan Aydemir, “Şehidimize rahmet niyaz ediyor, Ailesine, Dadaşlara, Kahraman ordumuza ve Yüce Milletimize başsağlığı diliyorum. Ve altını bir kez daha çiziyorum, ezanlar dinmez, bayrak asla inmez. Bunu herkes bilsin. Biz, bir ölür milyon doğarız. "dedi.  

TBMM’de gerçekleştirdiği konuşmada, 21 Ekim 2007'de yapılan anayasa değişikliği referandumuyla Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin önünün açıldığını anımsatan Aydemir, gündeme ilişkin notlarda düştü. Muhalefetin AK Parti’nin önünü kesmek adına teröre destek verenlere kucak açtığını söyleyen Milletvekili Aydemir, Türk Milletinin ise Bebek katillerini, Dağlıca katillerini, Baykan katillerini unutmadığını ve lanetlediğini vurguladı. Aydemir’den Muhalefete Kahramankazan Hatırlatması Ankara Kahramankazan’da DEVA Partisi Genel Başkanına Kahramankazanlı büyüğün verdiği tepkiyi dile getiren Milletvekili Aydemir, “Hakikatin dili sokakta, dışarıda. Hakikat orada. Türk Milletinin yürek dili işte Kahramankazanlı büyüğümüzün dilidir. Ve o büyüğümüz şunu biliyor, tarihi bir süreç içiresinde neler yaşadığımızı biliyor. O acıları yaşamış, o yüreğinde iz etmiş o acılar. Onun için de Recep Tayyip Erdoğan isminin bir büyük nimet olduğunu, bunu kaybetmenin Türkiye için önüne çıkabilecek fırsatları, imkânları tepmek olduğunu biliyor. Feveranı ona. “ diye konuştu.

REFERANDUMLA VESAYET ÖZLEMİ ÇEKENLERİN ÜMİTLERİNİN BİTTİ

Konuşmasında 21 Ekim 2007’deki Anayasa değişikliği referandumunun, Türkiye'deki siyasi ve iktisadi kalkınma sürecinin, ‘vira bismillah’ adımlarından biri olduğunu belirten Aydemir, referandumla vesayet özlemi çekenlerin ümitlerinin bittiğini kaydetti.

“TÜRKİYE’DEKİ SİYASİ SÜRECİN, VİRA BİSMİLLAH ADIMLARINDAN DA BİRİSİDİR”

Milletvekili Aydemir konuşmasını şöyle sürdürdü:

“2007 yılında bir referandum yapıldı. Referandum sonucunda Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin önü açıldı. Bu bana göre Türkiye’deki siyasi sürecin, iktisadi kalkınma sürecinin Vira Bismillah adımlarından da birisidir. Dolayısıyla mübarek bir gündür, özel bir gündür. Özel bir adımdır. Ondan sonradır ki, vesayet özlemi çekenlerin de o talepleri, o özlemleri kursaklarında kalır olmaya başladı. 2016 15 Temmuzuna kadar bu hülya ile yaşayanlar oldu. Bundan sonra hiç mümkün değil, bundan sonra bu millet bu tür özlemlere fırsat vermeyecektir. Hele hele parlamenter sistem, güçlendirilmiş parlamenter sistem, altına birtakım ilaveler yaparak, süslemeler yaparak, özellikle vesayetçilerin hoşuna gidecek talepleri dillendirmeler sonuç bulmayacak, doğurmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçmeden önceki halden bahsediyorum, bu adım çok özel bir adımdır, bir reform adımıydı. Bir devrim dense yeridir.

21 EKİM DAĞLICA KATLİAMI

Dağlıca Katliamı Hatırlatması Konuşmasın da 21 Ekim 2007’de Dağlıca olayını hatırlatan Milletvekili Aydemir, “21 Ekim 2007’de Referandum’un olduğu gece Kuzey ırak’ta Dağlıca’ya sızıp oradaki askerlerimize dönük bir büyük terör girişimi olmuştu. Orada 12 şehidimiz, 16 yaralımız vardı. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Hafızaları tazeleyeceğiz. diye konuştu.

Son olarak Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Aydemir, şöyle konuştu:

“Gazeteciliği tenvir etme, aydınlatma, toplumun yolunu açma noktasında icra edenler hakikaten çok çok hayırlı bir iş yapıyorlar. Ama aksi olanları da biliyoruz zaman zaman. Buradan not düşüyorum ki, hakikatle uzak yakın ilişkisi olmayan şeyleri de sayfalarına satırlarına sütunlarına dökenler var, aktaranlar var. Bunlarda ne yazık ki bu mesleğe noksan getiriyorlar. Bu meslek hak etmediği halde onların yüzünden bir nakısa alıyor. Bundan dolayı da üzüntümü ifade ediyorum. Tarihi seyre baktığınızda bugün önemli bir gün. Dünya Gazeteciler günü. Bir tesadüf müdür yoksa oradan mülhem midir bilmiyorum, bu günün kutlanması, Tercüman-ı Ahval Gazetesi, 1860 yılında ilk defa bugün yayınlanmış. Türk tarihinde basılı yayın olarak ilk defa Tercüman-ı Ahval. Yozgat’ta Çapanoğlu diye birisi tarafından yayınlanmış. Dolayısıyla bu yönüyle de çok önemli, çok değerli bir zaman. Bundan dolayı hepimiz de iftihar etmeliyiz. Yani gazetecilik mesleğine mensubiyet duyanlar için söylüyorum. Ben de kendimi o mesleğin mensuplarından biri olarak görüyorum. Teröre can veren kan veren gazeteci kardeşlerimi de minnet ve rahmetle anıyorum. ”

Bakmadan Geçme