Bakan Nebati, DASK Olağanüstü Yönetim Merkezi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, sigortacılık sektörünün finansal piyasaları besleyen ve stratejik önem taşıyan bir konumda olduğunu söyledi.

Sigortacılığın çeşitli riskler karşısında güvence sağlamasının yanı sıra önemli bir tasarruf aracı olduğuna da dikkati çeken Nebati, "Sigortacılık sektörümüz, Türkiye ekonomisine yaklaşık 230 trilyon lira tutarında, yani GSYH'nin 32 katı değerinde teminat sunmuştur. Ağustos ayı itibarıyla üretilen prim tutarıysa 126 milyar liraya ulaşmış olup, bu rakamın yıl sonunda 200 milyar lira olacağını öngörüyoruz." diye konuştu.

Nebati, toplam 70 sigorta şirketinin faaliyet gösterdiği sektörün, doğrudan ve dolaylı olarak 200 bin kişiye istihdam sağladığını bildirdi. Sektörün gelişmesini desteklemek için cesur ve kararlı adımlar atmaktan çekinmediklerini ifade eden Nebati, Bakanlık olarak sigortacılık ve emeklilik sektörünün etkin şekilde çalışabilmesi için attıkları adımları da anlattı.

Nebati, 18 yaş altı vatandaşların bireysel emeklilik sistemine dahil olmasına imkan sağlayan düzenleme sayesinde Kasım 2022 itibarıyla 500 bini aşkın çocuğun sisteme dahil olduğunu ve yaklaşık 2,3 milyar liralık ilave fon hacmi üretildiğini kaydetti.

14,5 milyonu aşkın katılımcının yer aldığı Bireysel Emeklilik Sistemi'nde biriken fonların hacminin 385 milyar liraya çıktığını belirten Nebati, DASK'ın kuruluşundan bugüne kadar geçen 22 yılda, Türkiye genelinde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sayısının yaklaşık 11 milyona ulaştığını dile getirdi.

Nebati, Olağanüstü Yönetim Merkezi'nin kurulmasının, afetlere hazırlık açısından, DASK adına atılan önemli bir adım olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Mevcut Zorunlu Deprem Sigortası ürününün kapsamının genişletilerek Zorunlu Afet Sigortası'na dönüştürülmesi yönündeki çalışmalar halen devam ediyor. Böylece, vatandaşlarımızı ve işletmelerimizi sadece deprem değil, tüm doğal afetlere karşı güvence altına alacak yepyeni bir ürünü de inşallah Cumhuriyet'imizin 100. yılının ilk çeyreğinde yine beraberce hayata geçireceğiz."

Küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına rağmen Türkiye'nin, uygulanan politikalarla, diğer ülkelerden pozitif ayrışmaya devam ettiğini ifade eden Nebati, şunları söyledi:

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜME TAHMİNLERİ YUKARI YÖNLÜ REVİZE EDİLİYOR"

"Yaklaşık bir yıl önce uygulamaya başladığımız yüksek olmayan faiz politikasıyla çok sert eleştirilere maruz kaldık. Hatta 'Tüm dünya yanlış biliyor, bir tek siz mi doğru biliyorsunuz?' tarzında ifadeler kullanılmıştı. Ancak şimdi diğer ülkeler de bizim politikamızı takdir etmeye başladılar. Onlar da yüksek olmayan faiz politikasını uyguluyorlar. Hatta son dönemdeki faiz artırımlarına rağmen 131 ülkede politika faizi enflasyonun altında belirleniyor."

Nebati, makroekonomik verilerin, uyguladıkları politikanın isabetli olduğunu ortaya koyduğunu söyleyerek, "Uluslararası kuruluşlar, her ne kadar enflasyonun altında olsa da faiz artırımında bulunan birçok ülkeye yönelik büyüme tahminlerini aşağı yönde revize ederken, ülkemize yönelik büyüme tahminlerini yukarı yönde revize ediyorlar." dedi.

Büyümenin yanı sıra istihdamı da Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştırdıklarını belirten Nebati, Türkiye'nin cari dengede altın ve enerji hariç iyi seviyelerde bulunduğunu ifade etti.

Nebati, bütçe disiplininden taviz vermeden dar gelirli vatandaşların yanında olmayı sürdürdüklerinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:

"ENFLASYONU KALICI OLARAK DÜŞÜRECEĞİZ"

"Birilerinin dediği gibi KKM'nin bütçeye maliyeti astronomik rakamlara ulaşmadı ve son zamanlarda azalıyor. Bankalarımızın da tahsili gecikmiş alacakları azalıyor, rezervlerimiz artıyor. Her ne kadar döviz kuru artacak diye yaygara koparanlar olsa da döviz kurundaki oynaklık azaldı ve bundan sonra da inşallah az olacaktır. Bu spekülatif ve manipülatif bir şekilde yaygara koparanlara sesleniyorum: 'Yakın takibimizdesiniz.' Ne zaman ülke toparlansa, sosyal medya üzerinden tetikçiler başlıyor. Ülke içindeki olumlu havayı bir takım manipülatif, spekülatif söylemlerle yıkmaya çalışanlara izin vermeyeceğiz. Sadece sözle değil, veriyle, ortaya çıkan başarılarımızla da karşılık vereceğiz. Şunu çok iyi biliyoruz ki, biz üretim ve ihracat bazımızı güçlendiren, makroekonomik ve finansal istikrarı destekleyen sağlam adımları attıkça enflasyonu beraberce kalıcı olarak düşüreceğiz. Enflasyonun, çok yakın bir zamanda da düşüş eğilimine gireceğine hep birlikte şahit olacağız."