Fakir Yılmaz

Bu nasıl bir anlayış ya?!.

Fakir Yılmaz

Rakip gördüğü Rusya'nın başına Ukrayna belasını sarıp, Asya kıtasının doğusunda ve Pasifik Okyanusu'nun Batı kıyısında bulunan Çin'e yelkenleri açan Amerika'nın ülkemizin de aralarında bulunduğu dünya ülkeleri üzerinden kaç hava üssünün olduğuna baktığımızda 800'e yakın üssün olduğunu öğreniyoruz.

Yani parasını ödediğimiz F-15 uçak projesinde taca atılmamıza rağmen barışmak adına önce Ermenistan ile olan ilişkileri gözden geçirip, yumuşama mesajları verme sözü sonra Suriye'ye yapılacağı söylenen operasyonların hatırı için bedelleri milyon dolarlar bulan 16'ları tamir ve yeniden dizayn etmek için gönderdiğimiz Amerika'nın dünyaya hükmetmek için her ülkeye bir değil birkaç tane hava üssü yaparken masraf olmuyormuş gibi, Ardahan'a istediğimiz havaalanın ülkenin bütçesini batıracağını söyleriz.

Her sabah uyanıp, günlük olarak merhaba dediğim ve haber linklerimizin bulunduğu mesajı attığım okurlarımdan biri yani 8 bine yakın dostum, arkadaşım, yakınımın telefon ve isminin bulunduğu telefonumun rehberinde olan ve 'Ardahanlı grafik Selami' diye kayıt ettiğim bir Ardahanlı dostumun 'Doğu Expresi Durağı Gibi Ardahan Havaalanı da Unutuldu 'manşetli Gözlem Göle adlı gazetemizin manşetini okuduktan sonra bana attığı, moralimi bozan mesajı sizinle de paylaşmak isterim.

“Ardahan’da havaalanına ne gerek var hocam? Çevre ve gürültü kirliliğinden başka ne faydası olacak? 1 saat ötede Kars havalimanı varken Ardahan'a havalimanı gereksiz diye düşünüyorum.”

Yani ülkenin kuzey sınırında bulunan ve Gürcistan'dan sonra Ukrayna'ya saldırılan Kafkasya sınırında bulunan Ardahan'a havaalanı neden yapılmıyor bu yönde başlatılan kampanya neden unutuldu diye attığımız manşet haberimize bir Ardahanlı ‘gerek yok' denmişti.

Gerçi aynı fikirde olan ve 'önce karayolları, bölünmüş yollar' deyip ama kendi ilçesi Göle'yi ilimize bağlayan yolu 20 yıldır yaptıramayan Ardahan'ın iktidar milletvekili de aynı şeyi söylemişti.

Ardahan ile aynı gün vilayet olan Iğdır'ın da içinde bulunduğu ülkemin bir çok iline yapılan havaalanı için Ardahan'a gerek yok diyen bu arkadaş yani ‘Grafik Selami’ ve onun 4 dönemdir seçtiği milletvekili gibi birçok Ardahanlıda aynısını demek, her geçen yıl göçlerle nüfusu azalan Ardahan’ı sevmek midir?

Onlara göre bizim 'havalanı yapılsın' dediğimiz Ardahan'ın yanı başında Kars'ta havaalanı bulunması yeter de artar. 

Peki, bu mesajı atan Ardahan ve ülke sevdalısına, başlattığı kampanyasına haber alamadığımız Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Ardahan'a hizmet getireceğim deyip 4 dönem üst üste seçilen ama başta eğitim, sağlık, ulaşım olmak üzere beklenen hizmetleri getirtemeyen, havaalanının gelmesine karşı olan milletvekili ve kendisi gibi düşünen Ardahanlılara ben ne cevap verdim?

Haftanın ilk günü gelen ve tüm enerjimi kısıtlayan, beni geren delirten saçma mesaja yazılı cevap vermektense,  o sinirle sesli mesajla cevaplarken Ardahan'ı kimin çok sevdiğini, kimin ihanete varan bir bakışla her yıl boşalan Ardahan'ın ülkemin neden geri kaldığını da düşünüyor ve sesli mesaj için haykırdığım telefona konuşurken yanımdan gelip, geçenlerin 'Bu adam delirdi mi, kendi kendine ne bağırıyor' dercesine bana bakışlarından anlıyordum.

15 Ağustos 2014 yılında ele aldığım yazımın bugüne kadar neden sonuç vermediğinin ve çantacıların, türkücülerin, kenti tanımayanların aklında yokken verilen mücadele sonucu 1992 yılında vilayet olmasına rağmen ilimizin hep geriye gittiğinin açık örneği..

Sesli mesajımı burada yazıya dökmeden önce bir değil, bir kaç soru soracağım hem Ardahanlı grafik Selami'ye, hem bir türlü bitmeyen yolları yaptıramayan iktidar milletvekiline ve bu ikisi gibi düşünenler cevaplasın diye..

“Ey Ardahanlılar niye havalananına karşı çıkıyorsunuz anlamıyorum, bu düşüncenizle Ardahan'ı seviyor musunuz yoksa bir Ardahanlı olarak bilerek veya bilmeyerek ihanet mi ediyorsunuz?.. Yoksa ilk olarak Ardahan il olsun, Ardahan gümrük kapıları açılsın, Ardahan'a üniversite istiyoruz..' gibi onca çıkışı yapıp, bunlar gerçekleşirken işlerin kaymağını sizin gibi yiyemeyen ben boşuna çırpınıyorum ve o kadar mı salağım?!..”

Aldığım kuru yanıt da şu:

“Bu konuyu Ardahan'a geldiğim zaman yanınıza uğrayıp (eğer ısmarlarsanız) çayınızı içerek konuşuruz, tartışırız sizinle.”

Yazarın Diğer Yazıları