Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül tahliye edildi

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım gerekçesiyle 14 Aralık'ta tutuklanan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, tahliye edildi.

Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül tahliye edildi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bitlis'in Tatvan ilçesinde gerçekleşen çocuğa cinsel istismar iddiasını haberleştiren ve sosyal medya hesabından paylaşan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül,  'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla 14 Aralık'ta tutuklandı. Aygül, dün akşam tahliye edildi. 

"İLK CEZA ALAN GAZETECİYİM"

Telefonla kendisine ulaştığımız Aygül, 'Sosyal Medya Yasası' ya da  Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında ilk ceza alan gazeteci olduğunu belirtti. Aygül, "217 TCK’ye A maddesinden yani değiştirilen 29’uncu maddeden yargılandım. Bu kapsamda gözaltına alınan, hakkında soruşturma açılan tutuklanan ilk gazeteci benim dolayısıyla. Şartları oluşmamasına rağmen, savunma yapmamıza rağmen, hakkımda tutuklama kararı verildi. Sonrasında avukat itirazı da kabul edilmedi. Ardından avukatım savcılıktan tahliye talebinde bulundu. Bu da nadiren yapılan ve akla gelmeyecek bir yöntem. Savcılık da Sulh Ceza hakimliğinin tutuklama kararının iptaline karar vererek tahliyeye karar verdi." diye konuştu.

KARAR TEBLİĞ EDİLMEDİ 

Halihazırda tebliğin kendisine ulaşmadığını kaydeden Aygül, "Adli kontrol çağrısıyla mı bıraktılar yoksa tamamen mi serbest bırakıldım henüz bilmiyorum, çünkü karar henüz bana tebliğ edilmedi. Ki, adli kontrol şartı ile bırakılmış isem bu da hukuki açıdan doğru olmaz.'' dedi. 

"AMAÇ YARGI YOLUYLA BASININ SUSTURULMASI"

Kendisiyle ilgili verilen tutuklama kararını, 'yargı yolu ile basının susturulması' olarak tanımlayan Aygül, haberi yaptığı süreçte amacının halkı yanıltmak olmadığının altını çizdi. Bunun ispatı olarak da, her yeni bilgi aldığında haberi yeniden yazmasI ve sosyal medya hesabından süreçle ilgili açıklamalarda bulunmasını gösteren Aygül, daha öne de Twitter hesabından yanlış bir bilgi ile ilgili özürde bulunduğunu hatırlattı.

Aygül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amaç hukuki bir faaliyet değildi, yargı yoluyla basının susturulmasıydı. Zaten önce inkar ettiler, sonra savcı böyle değil böyle dedi. Ama bir taciz var, askeri personelin de girişimi var. Sadece bu taciz mi, tehdit mi bilgi verilmiyor. Yaptığım haber yalan değil. Gazetecilikte de öyle, net bilgi olmadığı zaman peyderpey ilerlersiniz. Ben de yetkiliden aldığım ilk bilgiden sonra düzelterek ilerledim zaten. Bu da bilgi eksikliği ve iletişimsizlikten kaynaklı bilgi verdiğim iddia edilebilir ama halkı yanıltmak gibi bir amacımın olmadığı açıktır. Zaten yeniden bilgilendirme amacıma bakıldığı zaman da,  ilgili maddede geçen alenen yanıltıcı bilgiyi yayma saikiyle tavır almadığım anlaşılıyor. Devamını getirse idim zaten o amacım olurdu. Varsayalım suç işlemiş bile olsam bile cezamın alt ve üst sınırı dikkate alındığında tutuklamayı gerektiren bir ceza değil. Bu da çelişkili bir durumdu. Bu durum da şunu gösteriyor, bu maddenin çıkma amacı basını susturmaktır.

"YASA EHİL OLMAYAN ELLERDE SİLAHA DÖNÜŞEBİLİR"

Söz konusu Kanun maddesinin iptal edilmesi gerektiğini dile getiren Aygül, "Bireysel olarak da gazeteci olarak da bunu başından beri söylüyoruz. Bu  yasanın ehil olmayan ellerde nasıl bir silaha dönüşeceğini de böylece görmüş olduk. Bu dava, zaten beraat ve kovuşturmaya yönelik olmadığına dair bir kararla sonuçlanacak. İlgili maddenin iptaline dair Anayasa Mahkemesine bir başvuru vardı. Umarım iptal edilir, aksi takdirde tüm meslektaşlarım benim yaşadığım sorunu yaşayacak.''  ifadelerini kullandı. 


 

Bakmadan Geçme