Selma Kara yazdı: Enes Kara'nın intiharı

Bülten TV Genel Yayın Yönetmeni Selma Kara yazdı: Enes Kara'nın intiharı

TAKİP ET

Daha önce Kayseri'de gazetecilik yaptığım dönemde bir ara intihar vakaları artmıştı.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ile İYİ Parti Milletvekili Dursun Ataş da, intiharların nedeninin ekonomik olduğuna dair açıklamalarda bulunuyordu.

İntiharlar tek bir nedene dayanır mı, ekonomi başlı başına intihar nedeni olabilir mi diye bir haber yaptım daha sonra.

Haber için görüşlerine başvurduğumuz psikiyatrist böyle bir şeyin bilimsel olmadığını söyledi.

Yani ekonomi ya da güncel başka bir neden tek başına kişiyi intihara sürüklemiyor. Öyle olsa idi zaten, ekonomik sıkıntı çeken herkesin intihar etmesi gerekirdi.

Bu kez de, AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, bizim habere dayandırarak ekonomi intiharlarda tek neden olamaz diye açıklama yaptı.

Sonuç olarak ölenler öldüğü ile kaldı, ölümleri de siyaset malzemesi oldu.

Aynen Enes Kara intiharında olduğu gibi.

Anne Hatice Kara dün yaptığı açıklamasında, 'Oğlumun acısını yaşayamadan siyaset malzemesi olduk.' dedi keza.

Bir gencin ölümü geride kaldı, cemaat yurtları kapatılsın bu konunun önüne çıktı.

Tabi ki denetlensin, bunu zaten cümle alem söylüyor.

Sonra bir de gelecek kaygısı, stres ve aile baskısı konusu.

Yine psikiyatristlerin ya da hadi biz ona bilimin dediğine göre, bir intihar eylemi altında psikolojik bir zemin olamadan gerçekleşmiyor.

Yani altta yatan depresyon ya da başka bir psikiyatrik sorun yoksa intihar eylemi söz konusu olmuyor.

Dolayısıyla her gelecek kaygısı yaşayan, her cemaat evinde kalan, her ailesinden baskı gören, her stres altında olan genç de intihar etmiyor.

Ama tetikleyici bir psikolojik alt yapısı varsa intihara meyledebiliyor.

Orada bile olabilirite var; yani bunları yaşayan ve altta yatan psikolojik bir sorunu olan herkes de intihar etmiyor.

***

Bu olayın bir kötü yanı da şu oldu; medyada şiddet olaylarının alenen verilmesini eleştiren birçok kişi sosyal medya hesabından Enes'in intihar etmeden önceki videosunu paylaştı.

Bu tür duygusal durumlarda kitlelerin gösterdiği aşırı tepkiler yarardan çok zarar veriyor.

Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı videolara yayın yasağı getirdi ama sosyal medya aracılığıyla yapılan bireysel paylaşımlar bana göre sayıca daha fazla kişiye ulaştı.

Medya organları en azından taraflara da yer verdi.

Aklı başında olanlar olayın başka yönlerine baktı.

Ancak bireysel paylaşımlarda sadece ve sadece, yoğun duygusallıkla yazılmış sitemkr sözler vardı. Herkes bir suçlu buldu ve onun yakasına yapıştı.

Yani gelinen noktada kendimizi duygusal olarak tatmin ettik ama Enes ve diğerleri için neyin iyi olduğunu konuşmadık.

Bu duygusal seslerden dolayı konuşulsa da duyulmadı zaten.

Sonuçta ölenler ölüyor, birileri mevzuyu siyasî malzeme haline getiriyor, kimse olayları çok taraflı ve gerçekten olduğu gibi konuşamadığı için sorun çözüme de kavuşamıyor.

Çözümünün ise bir tek yöntemi var. O da, bilime kulak vermek, sorumlu yayıncılık yapmak, her söylenene kulak kabartmamak.

Bakmadan Geçme