Babacan: 'Birlikte yola çıktığımız Erdoğan sözünden döndü'

Ali Babacan AK Parti'de bulunduğu dönem ve Erdoğan hakkında konuştu. Babacan 'Birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü.' dedi.

TAKİP ET

Ankara Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirdiği parti etkinliğinde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan konuşmasına Tac Mahal'in hikayesiyle başladı. 'SADECE ŞAH CİHAN'IN DEĞİL, ERDOĞAN'IN DA HİKAYESİ'

Babacan Babür Şah İmparatoru Şah Cihan üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a benzetmee-de bulundu.

Babacan şöyle konuştu:

'Babür İmparatoru Şah Cihan, çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal'i kaybetmiş. Eşinin mezarının olduğu yere güzel bir türbe yaptırmak istemiş. En iyi mimarları getirtmiş. Minareler kubbeler yükseldikçe, yapının azameti belirmeye başladıkça, Şah mest olmuş, kendinden geçmiş. Bu koskoca anıtın uğruna yapıldığı mezar ise küçücük kalmış. Şah, bu anıtı ne için yaptırdığını unutacak kadar kendini kaybetmiş. Yapı gittikçe büyümüş ama Şah bir türlü tatmin olmuyor. Mezarın üstüne daha fazla sütun, daha büyük bahçeler yaptırmış. Şah'ın içine sinmeyen, ahengi bozan bir şey varmış. Bir gün bu kubbelerden birinin üstüne çıkıp aşağı doğru bakmış... Uğruna heybetli bina inşa ettiği eşinin küçücük kalmış mezarını görmüş. Heyecanla 'İşte buldum' demiş. 'Ahengi bozan şey bu. Atın bunu buradan'. Rivayet odur ki, mezarı kaldırtmak istemiş. İşte bu aslında sadece Şah Cihan'ın değil, Erdoğan'ın da hikayesi.'

'YOLA NE İÇİN ÇIKTIĞINI UNUTTU'

Erdoğan için '2001'de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Şah Cihan gibi, külliyenin tepesine çıktı ve 'Yıkın bunu' diyerek, kendisini oraya taşıyan demokrasiye gözünü dikmeye başladı. Aynı Mümtaz Mahal'in mezarı gibi. Artık Erdoğan için demokrasi, o harmoniyi bozan küçük bir ayrıntıydı çünkü.' diyen Babacan 'Adalet, ortak akıl, istişare, çoğulculuk hepsi; o harmoniyi bozan küçük ayrıntılardı. Kendisine oy veren milyonlarca seçmenle beraber yola ne için çıktığını unuttu. Ben bu hikayeyi kabul etmiyorum. Biz yola çıkarken ulaşmak için çabaladığımız özgürlüklerden, ileri demokrasiden, evrensel hukuk değerlerine olan sadakatten, çoğulculuktan, katılımcılıktan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. O ne yaptı? Hak ve özgürlükleri ezdi geçti.' ifadelerini kullandı.

'34 YAŞINDA BİR GENÇ OLARAK SİYASETE GİRDİM'

Siyasette olduğu sürece her şeyi özgürce tartışıp istişare edebildikleri bir hükümetle ülkeye tarihi bir dönem yaşattıklarını belirten Babacan şöyle kaydetti:

'Siyasete adım attığım ilk günden itibaren, dile kolay, 7 bin 825 gün oldu. 34 yaşında, ülkesinin yarınlarını dert eden bir genç olarak siyasete girdim. AK Parti'nin kurucu üyesi olarak siyasete ilk adımımı attım. En genç bakan bendim. Ekonominin tüm yükünü, önceki hükûmetlerin yıllarca biriktirdiği o ağır yükü üstlendim. Hazine Bakanlığıyla beraber Avrupa Birliği Başmüzakerecisi de oldum. Gecenin 2'sinde randevu veriyorduk insanlara gündüz 2'de geliyorlardı. 'Gece 2'de randevu mu olur?' diyorlardı. Böyle çalıştık işte. Asla yalnız yürümedim. Hep bir takımın içinde oldum. Dışişleri Bakanlığı yaptım. Doğru hedefler, doğru isimler ve doğru politikalarla ülkemizin itibarını ve gücünü artıran bir diplomasi ekibinin başında oldum.'

Bakmadan Geçme