1957 yıılında Malatya’da doğan Ahmet Kaya, aslen Adıyamanlıdır. Babasının kendisine hediye ettiği bağlama ile 6’lı yaşlarda müzikle tanışan Ahmet Kaya, geçim sıkıntısı nedeniyle 15 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı.

RUHİ SU İLE TANIŞMASI DÖNÜM NOKTALARINDAN

17’li yaşlarında Halk Birimleri Derneği’nin çalışmalarına katıldı ve bazı etkinliklerde bağlama çalmaya başladı. Bu etkinliklerden birinde Boğaziçi Üniversitesi’nde Ruhi Su ile tanıştı. Ardından 1978 yılında gittiği askerde, askeri orkestrada bulundu.

UNKAPANI’NDA KABUL EDİLMEDİ

28 yaşında askerden döndükten sonra, o dönem meşhur olmak isteyen herkesin yaptığı gibi Unkapanı’nın yolunu tutar. Tarzı ilgi görmediği için burada kimse kendisine albüm yapmaz. Arkadaşlarının yardımıyla bir albüm çıkarır ama o da toplatılır. Bu albümün adı ‘Ağlama Bebeğim’dir. Daha sonra sırasıyla, ‘Acılara Tutunmak’, ‘Şafak Türküsü’, ‘An Gelir’ gibi albümleri yayınlanır. Ahmet Kaya ölümüne kadar 26 albüm yayınlar ve bu albümlerden bazıları çok satanlarda hep birinci sırada yer alır.

1999’DA YILIN EN İYİ SANATÇISI ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ

Ahmet Kaya’nın şarkıları kadar sözlemleri de her zaman dikkat çeker. 0 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada Kürtçe şarkı söyleyeceğini açıklaması tepki görür. Ahmet Kaya, ‘yılın en iyi sanatçısı’ ödülünü almaya gittiği salondan, sözleri nedeniyle tepki gördüğü için çıkarılır.

ADINA AÇILAN DAVALARDAN DOLAYI PARİS’E GİTTİ

Ardından Hürriyet gazetesi Ahmet Kaya’nın Berlin’de Kürt İşadamları Derneği’nin düzenlediği gecede verdiği konserle ilgili bir fotoğraf yayımlar. Bu fotoğraftan sonra İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından Ahmet Kaya hakkında, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık etme suçundan 10 buçuk yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açılır. Kaya bu davalarda 3 yıl 9 ay hapis cezası alır ama bu davalardan dolayı 1999 yılında yurtdışına gittiği için hapis yatmaz. Ardından Hürriyet gazetesinde yayımlanan fotoğrafların aslının olmadığı ortaya çıkar.

ALBÜM KAYDI YAPARKEN KALP KRİZİ GEÇİRDİ

Ahmet Kaya Paris’e yerleşir. 2000 yılında ‘Hoşçakalın Gözüm’ albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde, geçirdiği kalp krizine yenik düşerek hayatını kaybeder.

MEZARININ ÜZERİNE NE YAZIYOR?

Ahmet Kaya bu nedenle Paris’e gömülür. Mezarının üzerinde ise, İstanbul silueti işlenir ve “Tarifi imkânsız acılar içindeyim. Gurbette akşam oldu yine rüzgâr peşindeyim. Yurdumdan uzak yağmurlar içindeyim, akşam oldu, sürgün susuyor” dizelerine yer verilir.