Ermenilerden kalan değirmen ekmek kapısı oldu

Ağrı'da Ermenilerden kalan değirmende 45 yıldır abisiyle birlikte çalışan Şahin Eminoğlu, yıllara meydan okuyan tarihi yapıdan ekmeğini kazanıyor.

Ermenilerden kalan değirmen ekmek kapısı oldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Rus Harbi’nden sonra Ermenilerin bölgeyi terk etmesiyle birlikte sahipsiz kalan su değirmenine sahip çıkan ve burayı işleten, dedesinden öğrendiği değirmencilik mesleğini 45 yıldır sürdüren Şahin Eminoğlu, tarih kokan değirmenin duvarlarında asılı olan anılarıyla birlikte abisiyle çalışarak geçimini sağlıyor. 1940 yılında Doğu Anadolu Bölgesi’nin un ihtiyacını karşılayan değirmen, suyun azalması nedeniyle makinalarla çalıştırılıyor. Eminoğlu, yıllara meydan okuyarak ayakta kalmayı başaran bu yapıda günün erken saatlerinde kollarını sıvayarak işe başlıyor. 

ERMENİLER BURAYI TERK EDİNCE DEĞİRMEN BİZE KALDI

Değirmenin Agopyan isimli bir Ermeni’den kaldığını söyleyen Eminoğlu, “Bu bize dededen kalma bir meslek. 45 yıldır bu işle meşgulüm. Dedemler bu işi bıraktıktan sonra ben bu mesleği sürdürmeye başladım. Ama ne yazık ki artık bu iş de yürümüyor. Bu değirmen 1915’te Rus Harbi’nden sonra Ermenilerden kaldı. Onlar bırakıp gittikten sonra dedemler bu değirmeni sahiplenmişler. Agopyan diye bir kişinin değirmeniymiş. Onlardan dedemize, dedemizden de bize kalıyor. Dedem burayı aldığında tapularda Agopyan ismi geçiyor. 40-50 yıl su değirmeni olarak çalıştırdık. Su değirmenini de sular azaldıktan sonra bırakmak zorunda kaldık. Abimle birlikte burayı işletmeye çalışıyoruz. Ama eskisi gibi iş yok artık. Bizler de bu işi sürdürmek zorundayız.” şeklinde konuştu. 

DOĞU ANADOLU’NUN UN İHTİYACI BİR DÖNEM BURADAN KARŞILANDI

Değirmenin 1940 yılında Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük fabrikası olarak çalıştığını belirten Eminoğlu, “Çarlık Rusya devleti çöktükten sonra Ermeniler buradan çekip gidiyorlar. Burası haliyle Müslümanlara kalıyor. Dedem de burayı alıyor, işletmeye başlıyor. İki kardeş çalıştırıyorlarmış. O zaman işler çokmuş. 1940 yıllarında Doğu Anadolu Bölgesi’nin un ihtiyacını buradan karışıyorlarmış. Ağrı’da ilk suyla çalışan un fabrikası burada kuruluyor. Daha sonra ortaklar birbirleriyle anlaşamayınca fabrikayı bozuyorlar.” ifadelerine yer verdi.

Bakmadan Geçme